7. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/3102 Karar No: 2021/1655 Karar Tarihi: 07.10.2021
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3102 Esas 2021/1655 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3102 E. , 2021/1655 K.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı, tarafların ortak murisleri adına kayıtlı 2 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, olmadığı taktirde satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalılar Ali, Ramazan, Kadir ve ..., taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini, aksi taktirde davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 193 ve 194 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtlarının incelenmesinde; davacının karar tarihinden sonra taşınmazlardaki payını 17.05.2011 tarihinde bir kısım davalı paydaşlara satış yoluyla devrettiği; daha sonra 2014 yılında taşınmazların bulunduğu mevkide 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi uyarınca yenileme kadastrosu yapıldığı ve dava konusu 193 No"lu parselin 242 ada 180 parsel; 194 No"lu parselin ise 242 ada 180 parsel numarasını alarak bir kısım davalılar adına kayıtlandığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacının dava konusu taşınmazlardaki payını karar tarihinden sonra satmak suretiyle paydaşlıktan çıkmış olduğu anlaşıldığından, davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.