11. Hukuk Dairesi 2016/6268 E. , 2018/353 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/02/2016 tarih ve 2014/518-2016/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 03/09/2014 tarihinde olağan genel kurulunu gerçekleştirdiğini, yapılan genel kurul çağrısının usulüne uygun olmadığını, müvekkiline yapılan tebligatın "aynı konutta yakınına/hizmetçisine" ibaresi işaretlenerek ..."nun imzasına yapıldığını, Hatice Mertoğlu"nun müvekkilinin hizmetçisi yada aynı konutta yaşadığı biri olmadığını, bu nedenle genel kurulun iptali gerektiğini ileri sürerek 03/09/2014 tarihinde yapılan olağan genel kurulun iptaline ile genel kuruldaki kararların geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, yapılan genel kurul toplantı nisabında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre 19/08/2014 tarihli Taahhütlü Gönderi Teslim Listesinde RR04537705216 ve RR04537705209 barkod numaralarının karşısındaki imza ve yazılar ile davacı eşi bulunan Gönül Tatlıoğlu"na ait imza örnekleri ve çeşitli kurumlardan getirtilen imza ve yazı örnekleri karşılaştırılarak Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarından alınan bilirkişi raporuna göre imzaların Gönül Tatlıoğlu eli ürünü olmadığı, davacıya usulüne uygun tebligat yapılmadığı, genel kurul toplantısında TTK m. 368"deki çağrı merasimine uyulmadığı gerekçesiyle davalı şirketin 03/09/2014 tarihli olağan genel kurulunun iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, anonim şirket olağan genel kurulunun iptali istemine ilişkindir. Davacı, genel kurul toplantısına yapılan çağrının usule, kanuna, şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu iddia etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İptali talep edilen genel kurul kararı 03.09.2014 tarihli olup 6102 sayılı TTK hükümlerine tabidir. TTK. 414/1 maddesinde ""Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge
vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.” Yine, 6102 sayılı TTK ""İptal sebepleri"" başlıklı 445. maddesine göre de, ""446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler."", ""İptal davası açabilecek kişiler"" başlıklı 446/1-b maddesinde ""Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri..."" hükmü mevcuttur.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde olağan genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun yapılamaması çağrıya ilişkin bir eksiklik olup davacıya iptal davası açma hakkı verir ancak tek başına bu aykırılık genel kurul toplantının iptali sonucunu doğurmaz. Bu itibarla, mahkemece TTK 446/1-b ve 445. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.