11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16043 Karar No: 2018/1856 Karar Tarihi: 01.03.2018
213 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16043 Esas 2018/1856 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan beraat etmiş, ancak sahte fatura düzenlemek suçundan hüküm giymiştir. Ancak, suça konu faturaların gerçek olup olmadığının tespiti için gerekli araştırmalar yapılmamıştır. Bu sebeple, sanık hakkındaki hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2017/16043 E. , 2018/1856 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Yasaya Muhalefet HÜKÜM : Sahte belge düzenlemek suçundan; beraat Defter ve belge gizlemek suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
I-Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu ve katılan vekilinin itirazları konusunda itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından, dava dosyasının bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, II-Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanığın 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiası ile açılan kamu davası sonucunda, mahkemece her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmemesi, dosya içerisinde herhangi bir fatura aslı yada suretinin bulunmaması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de alım satım ya da hizmet ifasının belgesi olan faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suça konu fatura asılları veya onaylı suretlerinin kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ile sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirket hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği, haklarında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ve geretiğinde faturalar üzerinde yer alan yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.