Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/25405 Esas 2014/31700 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25405
Karar No: 2014/31700
Karar Tarihi: 25.12.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/25405 Esas 2014/31700 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/25405 E.  ,  2014/31700 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/06/2014
    NUMARASI : 2014/524-2014/550

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu şirketin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, tebligat sırasında işyeri yetkilisi, müdürü, amiri bulunmadığından ödeme emrinin, daimi çalışan ve evrak memuru olduğunu beyan eden A. K. imzasına tebliğ edildiği, yetkilinin ve ondan sonra gelen evrak almaya yetkili kişilerin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra bu hususun tebliğ evrakına şerh edildiği görülmüş olup, tebliğ yapılan A. K."un da şirket çalışanı olmadığı iddia edilmediğine göre, ödeme emrinin Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13.maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.