Esas No: 2020/9191
Karar No: 2022/3042
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9191 Esas 2022/3042 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9191 E. , 2022/3042 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4 . Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Kilis 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/246 Esas - 2019/331 Karar sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Kilis 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/246 Esas - 2019/331 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu 38.000 m2 yüzölçümlü 403 parsel sayılı taşınmazın, tamamının 11.08.2010 tarihinde satış yoluyla davacı adına tapuya tescil edildiği, Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan çalışma sırasında dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 28.488,08 m2 olduğu halde 38.000 m2 olarak tapuya tescil edildiği anlaşıldığından yüzölçümünün düzeltilmiş hali ile tapuya 403 parsel olarak tescil edildiği, davacının taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu Sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazine'nin olup Tapu Müdürlüğü'nün davalı sıfatı bulunmadığından Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” hükmü uyarınca, somut olayda, Tapu Müdürlüğü'nün davalı gösterilmesi ve Tapu Müdürlüğü'nün de Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasının temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir. Yargıtay'ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre de davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Temsilcide yanılmanın hukukî yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.
Davanın açıklanan niteliğine göre; davalı olarak Hazine'nin taraf gösterilmesi gerekirken, husumetin Hazine yerine temsilcide yanılma sonucu Kilis Tapu Sicil Müdürlüğü'ne izafeten Maliye Hazinesi'ne yöneltildiği, davacının asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin olup, temsilcide yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece re'sen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davalı Hazine yönünden ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Kilis 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/246 - 2019/331 E/K. sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.