MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ..."in, katılan ..."nun kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle açmış olduğu işyeri adına çek hesabı açtırdığı, temin ettiği çek karnesinden 02.04.2008 keşide tarihli çeki sahte olarak tanzim ederek mağdur ..."a verdiğinin iddia ve kabul olunduğu kamu davasında, sanığın savunmasında, katılanın kimlik bilgilerini kullanarak çek hesabını kendisinin açtırdığını, çeklerin bir kısmını kendisinin kullandığını, ancak bir kısım çeklerin ise kaybolduğunu, suça konu çekin kaybolan çeklerden olduğunu, kendisinin tanzim etmediğini, ..."ı tanımadığını, iddia konusu çekin sahte olarak düzenlenmesine ilişkin suçlamayı kabul etmediğini ifade etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle suça konu çekin üzerinde yer alan tanzim yazıları ve imzalarının sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde adı geçen ... ile ondan önceki cirantaların tanık olarak ifadesine başvurularak suça konu çeki kimden hangi hukuki ilişkiye istinaden aldıklarının sorulması ve belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge aslı celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konularak, iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğunun da kararda tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.