Esas No: 2018/5614
Karar No: 2022/2666
Karar Tarihi: 19.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/5614 Esas 2022/2666 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/5614 E. , 2022/2666 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5614
Karar No : 2022/2666
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ... (Aynı adreste)
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Lojistik ve Dış Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle, vergi inceleme raporuna istinaden 2010/4 ila 12 dönemine ilişkin re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun 353/1 ve mükerrer 355/1-1 maddelerine istinaden kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ilgili yılda fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler değerlendirildiğinde mükellefin faaliyetinin olmadığını ortaya koyacak ayrıntılı ve somut tespitlere, eksik incelemeye dayanılarak düzenlenen rapor esas alınarak yapılan cezalı tarhiyatın bu faturalardan kaynaklı kısmı ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık, … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti, …, …, … ve … hakında düzenlenen vergi tekniği raporlarının incelenmesinden ise faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı anlaşıldığından adı geçenlerden alınan faturalardan kaynaklı vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin kararın Avcılar Vergi Dairesi mükellefi ...'den alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; mükellefin 10/06/2010 tarihinde "yeni veya kullanılmış ambulans, minibüs v.b. taşıtlar ile cip, land-rover ve benzeri arazi araçların, otomobil ve hafif motorlu araçların satış komisyonculuğu'' faaliyetine başıladığı, 10/06/2010 tarihinde yapılan işe başlama yoklamasında, işyerinin 60 m² olduğu, çalışanının olmadığı, işyerinin büro olarak kullanıldığının tespit edildiği, mükellefin tarh dosyasının tetkikinden defter tasdik bilgisine rastlanmadığı, mükellefin KDV beyanlarında 2010 yılında indirim konusu yaptığı KDV tutarının toplam 84.207,24-TL olduğu, bu tutarın mükellefin 467.818-TL mal alışına isabet ettiği ancak mükellefe BS formu ile mal sattığını beyan eden mükellefe rastlanmadığı, mükellefin gerek işyerine gerekse ikamet adresine gönderilen tebligatlarda mükellefe ulaşılmadığı, mükellefin 2010/06-10 dönemleri arasında toplam 517.539,08-TL tutarında KDV matrahı beyan ettiği, mükelleften mal aldığını beyan eden mükelleflerin ise KDV hariç 1.739.076,00-TL tutarında mal aldıklarını bildirdikleri, mükellefin vergi borçlarını ödemediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, çalışan işçisinin ve defter tasdik bilgisinin olmadığı Ba-Bs bildirimlerinde fatura tutarları ile yıllık KDV bayanlarındaki matrah toplamlarının birbiri ile uyumsuz olduğu, KDV beyannamelerinde cüzi miktarda ödenecek vergi tutarları çıktığı ve bu tutarların bile ödenmediği, dolayısıyla tanzim edilen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı anlaşıldığından aksi yönde verilen temyize konu kararın buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının ...den alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.