Esas No: 2019/887
Karar No: 2022/1494
Karar Tarihi: 19.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/887 Esas 2022/1494 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/887 E. , 2022/1494 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/887
Karar No : 2022/1494
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tur. San. ve Tic. A. Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Antalya İli, Aksu İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel numaralı Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazı üzerine, üst hakkı kapsamında inşa edilmiş olan turizm tesis binasına ilişkin olarak 2012-2015 yılları yılları için ödenen emlak vergisinin iadesi, 2016 yılı için yapılan tahakkukun ve bina vergisine ilişkin mükellefiyetin iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve E. … tarihli işlemin iptali ile 2016 yılının ilk taksidi de dahil olmak üzere ödenen toplam 536.083,14 TL emlak vergisinin ödenme tarihinden itibaren 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince hesaplanacak faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından, Antalya İli, Aksu İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerine üst hakkı alarak 5 yıldızlı turizm tesisi inşa edildiği ve 2006 yılında emlak vergisi bildiriminde bulunulduğu,daha sonra da davacı şirket tarafından, inşa ettiği turizm tesis binasının tapu tescilinde daimi ve müstakil üst hakkı tesisi kapsamında olduğu gerekçesiyle 2012-2015 yılları arası ödediği emlak vergilerinin iadesini ve 2016 yılı için tahakkuk edilmiş olan vergilerin terkin edilerek bina vergisine ilişkin mükellefiyetinin sonlandırılması talebinde bulunulduğu, davalı idare tarafından bu talebin 02/06/2016 tarih ve 3406 sayılı işlemle reddi üzerine sözkonusu işlemin iptali ve davacı şirket tarafından idareye ödendiği ileri sürülen toplam 536.083,14-TL emlak vergisinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle işbu davanın açıldığı, uyuşmazlık konusu olayla ilgili olarak, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanun'un 3.maddesinde; bina vergisini binanın malikinin, maliki bulunan taşınmazlarda intifa hakkı sahibinin, ancak taşınmazın maliki ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde ise taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği kurala bağlanmış olduğundan; taşınmazın maliki veya intifa hakkı sahibi olmadığı açık olan davacı şirketin, malik ve intifa hakkı sahibinin bulunmadığından da söz edilemeyecek uyuşmazlık konusu taşınmaza ait emlak vergisi borcunun mükellefi olması mümkün görülmediğinden davacı şirketin 2012-2015 yılları arası ödediği emlak vergilerinin iadesini ve 2016 yılı için tahakkuk edilmiş olan vergilerin terkin edilerek bina vergisine ilişkin mükellefiyetinin sonlandırılması talebinin davalı idarece reddini içeren dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, ancak davalı idarece savunma ekinde sunulan makbuzlardan, yapılan ödeme toplamının 429.799,59-TL olduğu anlaşıldığından ve davacı tarafından bu tutarın üzerinde bir ödeme yapıldığını tevsik eden bir belge dosyaya sunulmadığından, 429.799,59-TL tutara ilişkin dava konusu işlemin iptali,fazlasına yönelik kısmının ise reddi gerektiği, haksız yere alınan vergi nedeniyle yoksun kalınan tutarın, Danıştay'ın yerleşik hale gelen içtihatlarıyla kabul edilen ve bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen oranda faiz uygulanarak davacı şirkete iade edileceği gerekçesiyle, dava konusu işlemin 429.799,59-TL'lik kısmı yönünden davanın kabulüne, 429.799,59-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya geri ödenmesine, dava konusu işlemin fazlaya ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinafa konu mahkeme kararında davacının, dava konusu emlak vergisine konu taşınmazın maliki veya intifa hakkı sahibi olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı tarafından ödenen vergilerin yasal faiziyle davacıya iadesine karar verilmiş ise de, 4721 sayılı Medeni Kanun'un 726. maddesinde, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin irtifak hakkı sahibine ait olacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlık konusu olayda da davacı şirketin, hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerine üst hakkı olarak turizm tesis binası inşa ettiğinin sabit olduğu, bu nedenle davacının söz konusu yapının maliki sıfatıyla emlak vergisi mükellefi olduğu sonucuna ulaşıldığından, davacının 2012-2015 yılları arası ödediği emlak vergilerinin iadesini ve 2016 yılı için tahakkuk edilmiş olan vergilerin terkin edilmesi talebinini reddine ilişkin 02/06/2016 tarih ve 3406 sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle davacının ödemiş olduğu 536.083,14TL emlak vergisinin yasal faizi ile birlikte iadesi talebinin de reddi gerekeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, … Vergi Mahkemesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davanın kabule ilişkin kısmının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Üst hakkı sahibinin malik sıfatı ile vergi mükellefi kabul edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacı şirketin vergiye tabi binaların maliki veya intifa hakkı sahibi olmadığı, mükellef olarak kabul edilmesinin verginin yasallığı ilkesine aykırılık teşkil edeceği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun kabulü, Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.