
Esas No: 2020/9161
Karar No: 2022/2962
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9161 Esas 2022/2962 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9161 E. , 2022/2962 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde bırakılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalı ... İdaresi yönünden husumetten reddine, davalı Hazine yönünden ise kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar ile davalı Hazine vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/296 E. - 2019/129 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ile davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde bırakılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın davalı ... idaresi yönünden husumetten reddine, davalı Hazine yönünden ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine ve davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine ve davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nce verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/296 Esas, 2019/129 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu Sakarya İli, Serdivan İlçesi, Aşağıdere Köyü, 1019 parsel sayılı 7.700,00 m2 yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın, 1961 yılında hükmen tescil ile davacılar murisi adına tescil edildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 25.10.1996 tarihinde “6831 sayılı Orman Kanunu'na göre Orman Kadastrosu sonucu Devlet Ormanı olarak tespit edilmiştir, satılamaz.” şerhi konulduğu, tapu halen davacılar murisi adına yaşamakla beraber, kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalmak suretiyle hukuki değerini yitirdiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddi ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın tapu kaydındaki orman şerhi nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi uyarınca bedelinin Hazine'den tahsiline taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğine göre bulunduğu yörede yaygın olarak uygulanan münavebe sistemi İlçe Tarım Müdürlüğü'nden sorulup, aynı bölgeden, Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda marul, kara lahana, mısır münavebesine göre değer biçildiği de dikkate alınarak, yörede uygulanan yaygın münavebeden ayrılma nedenleri yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/296 Esas - 2019/129 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.