7. Hukuk Dairesi 2021/1178 E. , 2021/1654 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.07.2015 gününde verilen dilekçe ile köy tahsis kararına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, köy tahsis kararına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, 29.06.1989 tarihinde Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç ederek Ferizli İlçesi, Bakırlı Köyüne yerleştiğini, o dönemde tapuda Bakırlı Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı olan 1301 parsel sayılı taşınmazın, 21/03/1991 tarihli ve 43 no’lu köy kararı ile 10 yıl süre zarfında köyde bulunması şartıyla kendisine devredildiğini, bu tarihten itibaren üzerine iki katlı bina yapmak suretiyle taşınmazı nizasız ve fasılasız olarak kullandığını, Bakanlar Kurulunun 28.12.1993 tarihli kararıyla da Türk vatandaşlığını kazandığını, Sakarya’da Büyükşehir Belediyesinin kurulması sebebiyle tüm köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi sonucu Bakırlı Köyünün mahalle olarak Ferizli Belediyesine bağlandığını, köyün tüm mal varlığının davalı belediyeye devredilmiş olup dava konusu taşınmazın da tapuda belediye adına kayıtlandığını, daha sonra davalı belediyenin taşınmazı ihale yoluyla satışa çıkardığını öğrendiğini ileri sürerek öncelikle ihalenin ve satışın durdurulmasını, akabinde taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın davacıya devrine ilişkin köy karar defterinin müvekkili belediyeye ulaşmadığını, böyle bir karar mevcut olsa dahi tapuda kayıtlı olan taşınmaz hakkında resmi şekilde yapılmayan satış işleminin hukuken geçerli olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 442 sayılı Kanuna 20/05/1987 tarihli ve 3367 sayılı Kanun ile eklenen ek maddeler göz önüne alınarak yapılan yargılama sonucu; davacının 1989 yılında Türkiye’ye giriş yaptığı 1993 yılında Türk vatandaşlığına geçtiği, ancak anılan yasa gereği fiilen 5 yıl süre ile köyde ikamet etme şartının gerçekleşmediği, bu nedenle yasanın ek 12’inci maddesi uyarınca arsa satın alma koşullarını taşımadığı, ayrıca dava konusu taşınmazın davacıya satışına ilişkin satış senedi veya herhangi bir belgenin bulunmadığı ve köy ihtiyar meclisince yapılan satışın taşınmazın bulunduğu yer kaymakamlığı tarafından da onaylanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş; bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nın 326. maddesinde, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 323/ğ maddesi uyarınca, vekalet ücreti de yargılama giderleri arasında yer alır.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu taşınmazın arazi kısmı olup, davacı tarafından sonradan taşınmaz üzerinde inşa edilen iki katlı yapı ve ağaçlarla ilgili bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, taşınmazın keşfen belirlenen zemin değeri esas alınarak hesaplanması gerekirken, üzerindeki muhdesatla birlikte toplam değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş; ancak bu husus, hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 4. paragrafında yer alan "9.914,00" ibaresinin çıkarılarak yerine "3.438,00" ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.