7. Ceza Dairesi 2020/7177 E. , 2021/15752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM :Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve kaçakçılık suçlarından beraat; sanıklar ... ve ... hakkında 5607 sayılı Yasaya aykırılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteminin sanık ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" ve "5607 sayılı Yasaya muhalefet" suçlarından kurulan beraat hükmü ile sınırlı olduğu gözetilerek, anılan hükme hasren yapılan incelemede;
Resmi belgede sahtecilik suçu yönüyle gümrük müşaviri olan sanık ... açısından suç tarihinde yürürlükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun geçici 6. maddesinin 6. fıkrasındaki “Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu’nun Devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır” hükmü uyarınca eylemin 5237 sayılı TCK"nun 204/2 maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK"nun 66/1-d ve 67/4. maddelerine göre 15 yıllık olağan ve 22 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu gözetilerek;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü"nün yürütmüş olduğu çalışmalar sonucu genel olarak ihracat beyannamelerinin bağlandıkları özet beyan ile yurt dışı edilmedikleri ve fiilen ihracat gerçekleşmediği halde usulsüz olarak kapatılmış olduklarının bildirilmesi üzerine Halkalı Gümrük Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede, sanık ..."nın yetkili müdürü olduğu, diğer sanık ... tarafından ..."nın verdiği vekaletnameye istinaden işlemleri yürütülen ... Mob. Day. Tük...Ltd. Şti. adına tescilli 21/11/2011/EX500093 tarih ve sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların fiilen taşınmadığı halde farklı eşyalara ilişkin düzenlenen beyannamelere konu özet beyanlardaki taşıma senedine "yavru beyanname" olarak bağlanarak kapatıldıklarının tespit edildiği, davaya konu ihracat beyannamesinden dolayı 6.843,95 TL tutarında KDV iadesi talebinde bulunulduğu ve bu sebeple açılan soruşturma sonucunda sanıklar hakkında 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu"na ve TCK"nun 204/1. maddesine muhalefet ettikleri iddiasıyla cezalandırılmaları için kamu davası açıldığı olayda;
Suça konu ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyalara ilişkin taşıma özet beyanının ve TIR karnelerinin bulunmadığı, ihracat beyannamesinde kayıtlı eşyaların hangi TIR aracı ile yurt dışı edildiğine yönelik bilgi ve belgenin sunulamadığı, sanık ... tarafından aşamalardaki savunmalarına göre ihraç edildiği savunulan beyanname kapsamı eşyaları ithal ettiği belirtilen yurtdışı firmasının araştırılmadığı, ihracatın gerçek bir ihracat olup olmadığının mevcut delil durumuna göre belirlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla,
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, sanıkların savunma içerikleri de dikkate alınarak; beyanname muhteviyatı eşyanın Rusya ülkesindeki alıcısı gözüken ... ünvanlı firmaya ilişkin olarak Rusya resmi makamlarından ithalata ilişkin belgelerin istenmesi, ... plakalı aracın 05.12.2009 tarihli tır karnesi ve bağlı özet beyan ile Halkalı Gümrük sahasından çıkış yapıp yapmadığının, yapmış ise ne taşıdığına dair evrakların, ... Mob.Day.Tük...Ltd.Şti. firmasının yurt dışındaki alıcıdan söz konusu ihracat işlemi nedeniyle ödeme alıp almadığının, buna dair belge ve kayıtların araştırılarak sonucuna ve sanıkların olaydaki fonksiyonlarına göre hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1.Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.