MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, serbest avukatlık yaptığını, davalı şirketin 22/07/1997 tarihli vekaletname ile avukatlığını üstlendiğini, bu vekalet kapsamında 9 adet icra takibi, 11 adet dava dosyasında davalı şirketin vekili olarak işlemler yaptığını, davalı şirketin 03/10/2011 tarihinde kendisini haksız olarak azlettiğini, azilname üzerine Denizli barosu aracılığıyla avukatlık ücreti ve masraf alacakları için davalıya ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin ihtarnameye cevap vermediğini ve borcunu ödemediğini , bunun üzerine alacaklarının tahsili için ... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/2657 sayılı dosyası ile ilamsız takip yaptığını, davalı şirketin itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, azilnamenin tebliği tarihi olan 07.10.2011 tarihinden itibaren 141.600,26 TL avukatlık hizmetinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkin kısmının yasal faiziyle tahsiline, alacağın %40"tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı avukatın kusur ve ihmali nedeniyle azledildiğini, icra ve dava dosyalarını takipsiz bırakarak hak kaybına neden olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile; davalının ..4. İcra Müdürlüğünün 2012/2657 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, 72.022,28 TL asıl alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihi 14/04/2012 den itibaren yasal faizi ile tahsili için takibin devamına, Asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, huküm taraflarça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı şirketin avukatı olduğunu, haksız azil nedeniyle vekalet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının haklı olarak azledildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının azilnamesinin haksız olduğu gerekçesiyle 06/04/2015 tarihli son bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf, ... 1. İş Mahkemesinin 2010/434 Esas sayılı dosyası ile ... 3. İş Mahkemesinin 2008/1037 Esas sayılı dosyalarında davacı avukatın vekillik görevini gereği gibi yerine getirmediğini belirterek bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve bu dosyaların incelenmesini talep etmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalının sözünü ettiği dava dosyalarının mahkemece ve bilirkişilerce incelenmediği ve bu dosyalar incelenmeksizin rapor tanzim edildiği ve bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda belirtelen dava dosyaları incelenmek suretiyle azlin haklı olup olmadığı tekrar değerlendirilerek ve gerektiğinde bu konuda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.229,96 TL harcın davalıya, 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.