14. Hukuk Dairesi 2015/7243 E. , 2018/2709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davacının tapuda halen davalı adına kayıtlı bulunan Çolaklı Mahallesi eski 79 yeni 935 ada 44 parsel sayılı taşınmazın 1650 m2 sini 20.05.1988 tarihinde o zamanki maliki olan ..."tan haricen satın aldığını, ancak satın alma tarihinde Alman vatandaşı olması ve gayrimenkulün tapusunu üzerine almasının yasal olarak mümkün olmaması nedeniyle eşi Gülşen Manz"ın önceki evliliğinden olan üvey kızı davalı ... adına 2001 yılında tapuda tescil ettirildiğini, davalının 20.09.2006 tarihli bu tescili açıklayan ve başına birşey gelmesi durumunda arsanın davacı ..."a verilmesine dair taahhüdünün bulunduğunu, davacının 2003 yılında dava konusu taşınmazın üzerine ev yaptığını, bütün resmi kayıtların davacı adına olduğunu, yasal değişiklik sonrası taşınmazı üzerine almak için davalıdan talepte bulunmuş ise de, davalının tapuyu devre yanaşmadığını belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemiştir.
Davalı vekili, dava değerinin az gösterildiğini, dosyada geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığını, sunulan belgede ise devrin şartlı olarak gerçekleşebileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin yapıldığı tarihte davacının yasal olarak taşınmazı adına tescil ettirmesi mümkün iken bugüne kadar yapmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 935 ada 44 parsel sayılı taşınmazda davalı adına olan hisse tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı Alman vatandaşıdır. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmesinde karşılıklılık şartı aranması uygulaması Mayıs 2012 tarihinde terkedilmiştir. 2644 sayılı Tapu Kanununun 18 Mayıs 2012 tarihli 6302 sayılı Kanunda değişik 35. maddesine göre yabancılar Türkiye"de mütekabiliyet şartı olmadan gayrimenkul sahibi olabilmekte ise de, bu edinme kanuni bir takım sınırlamalara ve şartlara uymak kaydı ile gerçekleşebilmektedir.
Bu durumda mahkemece, 18.05.2012 tarihli 6302 sayılı Kanunla değişik 2644 sayılı Tapu Kanununun 35. maddesi ve bu doğrultuda alınan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca davacının Türkiye"de mülk edinmesine engel bir durumun olup olmadığının İlçe Tapu Sicil Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden (Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı ) sorulması, bununla birlikte 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik bölgeleri Kanununa göre de inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.