20. Ceza Dairesi 2015/10746 E. , 2018/5497 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme .... Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 24/05/2013- 2013/137 esas ve 2013/160 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri ( kullanmak için
uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden)
Mahkûmiyet ( Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu
yönünden)
Temyiz Edenler : Sanık müdafii
suçu yönünden)
Bozma (Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
./..
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA
B-) Sanık hakkında uyuşturucu amdde ticareti yapma suçundan verilen hükmün incelenmesinde :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/04/2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez uyuşturucu madde satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım-satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK"nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "04/09/2012, 25/09/2012 ve 21/01/2013 " olarak yazılması gerekirken "02/09/2012- 24/09/2012- 25/09/2012- 2012- 213 ocak ayı " olarak hatalı yazılması,
3- )Suç tarihinde 15-18 yaş gurubunda bulunan sanık hakkında 5275 sayılı Kanun’un 106. maddesinin 4 ve 11. fıkralarına göre, hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceği ve 6183 sayılı kanına göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeyerek ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
4- ) 5271 sayılı CMK"nın 150. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük sanığın savunmasını yapmak üzere baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.