Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6886
Karar No: 2020/383
Karar Tarihi: 21.01.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6886 Esas 2020/383 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/6886 E.  ,  2020/383 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, Kurumca resen tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borçları nedeniyle yapılan işlemlerin iptali, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ve yersiz yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    I-İSTEM:
    Davacı, 02.04.1998 tarihi itibariyle ... Otomotiv Tekstil Emlak Turizm Ticaret ve Sanayi limited Şirketi"nin kurucu ortağı olduğunu, ... Ticaret Odasına da 14.04.1998 tarihinde kayıt olduğunu, şirketin kurulduğu günden beri faaliyetinin bulunmadığını, gelir-giderinin olmadığını, vergi dairesine boş beyanname vererek varlığını devam ettirdiğini, 30.06.2005 tarihinde de ... Vergi Dairesine faaliyetine son verdiğine dair bildiri yaptığını, davalı kurumca müvekkiline 28/01/2004 tarihinden itibaren SGDP tahakkuku yapılarak 19.04.2013 tarihi itibariyle 8.541,99TL. borcunun olduğunun bildirildiğini, ileri sürerek SGDP kapsamında olmadığının tespitine, birikmiş SGDP borçlarının iptaline, ödenenlerin de iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının 01.02.2002 tarihinden itibaren 4/1 -a (SSK) kapsamında yaşlılık aylığı almakta olduğunu, 02.04.1998 tarihinden itibaren limited şirket ortağı olduğunun tespit edildiğini, 1479 sayılı Kanuna Ek m;20 uyarınca 28/01/2004 tarihinden itibaren SGDP tescilinin yapılarak yaşlılık aylığından kesilmeye başlandığını, 5510 sayılı Kanunun madde 9/3 hükmü gereğince sigortalılığın sona ermesinde vergi kayıtlarının değil, sicil kayıtlarının esas alındığını, tescil kaydı devam ettiğinden Kurumca yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu ileri sürererk davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafından, ... Otomotiv Tekstil Emlak Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti"nin vergi kaydının 30.06.2005 tarihinde kapatıldığı bu nedenle SGDP kesilmemesi gerektiği iddia edilmekte ise de, 5510 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, şirket kayıtlarına göre sigortalılığın sona ermesinde alınmayıp, ticaret sicil kayıtları esas alınması gerektiği, adı geçen şirketin ticaret sicil kayıtlarının halen açık olması nedeniyle 28.01.2004 tarihinden itibaren SGDP kesilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle davalı Kurum tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili tarafından; yerel mahkemenin kararına esas aldığı 5510 sayılı Yasanın 9/3 maddesinin 06.06.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği, dava konusu olayın 2005 yılına dair olduğu, kaldı ki mezkur madde dava konusunu düzenleyen madde olmadığı, dosyada ayrıntılı ve denetime elverişli, bir birini teyit eden iki rapor bulunduğu halde raporlar tartışılmadan, raporların aleyhine Mahkemece karar verildiği, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, BAM kararının bozulması talep edilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hukuki nitelik olarak 6385 sayılı Kanun kapsamında tarafların yapılandırma sözleşmesi imzalaması davaya son veren bir sulh işlemidir. Davacı, davalı Kuruma olan borcunu kabul ederek, yapılandırma şartlarından yararlanmak istemiş, Kurum da bir kısım alacaklarından vazgeçmek suretiyle davalı istemini kabul etmek suretiyle davalının borcunu ödemesini ve dolayısıyla alacağının tahsilini sağlamıştır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 314 ve devamı maddelerine göre, sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Sulh, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken bir olgudur.
    Sulh müessesesininde içinde bulunduğu bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
    Eldeki davada 01.02.2002 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanunun Geçici 81/A maddesi uyarınca kendisine, 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı alan davacı hakkında, davalı Kurumca devam eden şirket ortaklığı nedeniyle, 28.01.2004 tarihi itibariyle, sosyal güvenlik destek primi borcu tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup, davacının, öncelikle ortağı olduğu şirketin kurulduğu günden beri faaliyetinin bulunmadığını, gelir-giderinin olmadığını, vergi mükellefiyetinin 30.06.2005 tarihi itibari ile son bulması nedeniyle, yapılan sosyal güvenlik destek primlerine ilişkin tahakkukların iptali ve tahakkuklar nedeniyle ödenen primlerin iadesini talep ettiği, diğer taraftan da, davacı tarafından adına tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borçlarının, 6385 sayılı Yasa kapsamında yapılandırdığı, 30.05.2013-30.03.2016 tarihleri arasında yapılandırmaya tabi borçlarını 18 taksit halinde ödediği görülmektedir. Davalı Kurumca, davacı hakkında gönderilen son cevabi yazı içeriğinden, davacının borçları yapılandırmak suretiyle ödediğinin belirtilmesi karşısında, yapılandırmanın varlığı halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda irdeleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi