17. Hukuk Dairesi 2016/6127 E. , 2019/2515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının babasının sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması neticesinde aracın yanında yaya olarak bulunan davacının araç ile duvar arasında sıkışarak yaralandığını ve ayağının kırıldığını, iki büyük ameliyat geçirdiğini, dershaneye gidemeyip okuluna devam edemediğinden Anadolu Lisesi sınavını kazanamadığını, bu ameliyatlar nedeniyle bacağında iz kalması ve aksaması nedeniyle Askeri okullar sınavına dahi müracat edemediğini, aile olarak küçük..."ın tedavisi için maddi anlamda çok büyük kayıplar verildiğini, davacının tedavisinin vücudunda meydana gelen hasarı ömür boyu taşıyacak olması, kaza nedeniyle kariyer yapabileceği okulların giriş sınavlarına hazırlanamaması, eğitim ve öğretiminden geri kalması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalsigorta şirkketinin poliçe dahilinde sorumlu olması kaydıyla davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; kazaya karışan davalının sevk ve idaresindeki aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranından poliçe limiti ile sınırlı olduğnu, davacının maddi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını, manevi tazminattan sorumluluklarının olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; Tedavi giderlerine ilişkin masrafların sigorta şirketi tarafından karşılandığını, dolayısıyla bunun kendilerinden talep edilmesinin bir gereği olmadığını, eksik hususların giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma,toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 Tl maddi tazminat ile 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili, davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 2012/7310 E. 2012/13612 K. sayılı 05.12.2012 tarihli bozma ilamı ile davacının maddi tazminat talebinin açıklattırılarak delillerini bildirmesi, yeni bir hesap raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi, faiz,yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olarak karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; davacının maddi tazminatı belgelendiremediği gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine, 2.000,00 Tl manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki delillere, yazılı gerekçelere, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili bozma ilamından sonra maddi tazminat talebine ilişkin olarak 3.000,00 TL tedavi gideri, 4.000,00 TL eğitim öğretime devam edememesi bacağında yara izi kalması nedeniyle gelecek yaşamının olumsuz etkilenmesi açıklamasında bulunmuş, maddi tazminatın mahkemece takdir edilmesini talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 50. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 42. Maddesi) gereğince, "Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler." şeklindeki düzenleme uyarınca zarar miktarı belirlenebilir.
Dosya münderecatından davacının 16.11.2004 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaralanması olduğu ve bu yaralanmaya ilişkin bir tedavi süresi geçirdiği anlaşılmaktadır. Davacının tedavi giderine yönelik talepte bulunması için mutlaka fatura veya belge sunmasına gerek yoktur. Bu durumda mahkemece, Borçlar Kanunu’nun 42. maddesi kapsamında değerlendirilmek üzere doktor bilirkişiden rapor alınarak, SGK ödemeleri varsa araştırılarak hangi kalemlere ilişkin olduğu belirlenmeli sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.