Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4951
Karar No: 2020/382
Karar Tarihi: 21.01.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4951 Esas 2020/382 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4951 E.  ,  2020/382 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi :...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum ve davalı işveren vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince davalı SGK vekili ile davalı işveren vekilinin istinaf istemlerinin kabulüne, ... 6. İş Mahkemesinin 30/11/2017 tarihli 2014/585 Esas - 2017/577 Karar sayılı kararının HMK"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması suretiyle, yeniden hüküm tesis edilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı Kurum dışındaki davalı şirketlerde Nisan 1997 tarihinde iş başı yapıp, 31/03/2010 tarihine kadar çalıştığını, işçilik hak ve alacakları talepli... 2. İş Mahkemesinin 2011/668 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını ve bu davanın karar çıktığını, bahse konu davada müvekkilinin 3.500,00 TL ücret aldığından bahisle karar verilmiş olduğunu beyanla, müvekkilinin eksik bildirilmiş sigorta prime esas kazançlarının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, 6552 sayılı Yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen ilk fıkra gereği, hizmet tespiti davaları hariç, diğer taleplerle ilgili açılacak davalarda kuruma müracaat zorunluluğunun getirilmiş olduğunu, davacının bu müracaat şartını yerine getirmediğini, bu nedenle dava şartı eksikliğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıyla ilgili prim bilgilerini düzenleme görevinin diğer davalılar olan işverenlere ait olduğunu, dava açılmasına müvekkili kurumun sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    Davacının 1039902 işyeri sicil numaralı işyerinde;
    01.01.1998 - 17.01.1998 döneminde günlük 2,76.TL
    Davacının 1027976 işyeri sicil numaralı işyerinde;
    01.03.1998-30.06.1998 döneminde günlük 2,76.TL
    01.07.1998-30.09.1998 döneminde günlük 3,43.TL
    01.10.1998-31.12.1998 döneminde günlük 3,80.TL
    01.01.1999-30.06.1999 döneminde günlük 5,00.TL
    01.07.1999-31.12.1999 döneminde günlük 6,07.TL
    01.01.2000-31.03.2000 döneminde günlük 12,00.TL
    01.04.2000-31.07.2000 döneminde günlük 15,00.TL
    01.08.2000-31.03.2001 döneminde günlük 20,00.TL
    01.04.2001-24.04.2001 döneminde günlük 31,25.TL
    Davacının 1024211 işyeri sicil numaralı işyerinde;
    12.10.2001-23.11.2001 döneminde günlük 31,25.TL
    Davacının 1027976 işyeri sicil numaralı işyerinde;
    05.09.2002-31.03.2003 döneminde günlük 54,59.TL
    01.04.2003-30.06.2003 döneminde günlük 65,51.TL
    01.07.2003-31.12.2003 döneminde günlük 76,33.TL
    01.01.2004-30.06.2004 döneminde günlük 91,60.TL
    01.07.2004-31.12.2004 döneminde günlük 96,23.TL
    30.11.2005-31.12.2005 döneminde günlük 105,89.TL
    01.01.2006-31.12.2006 döneminde günlük 115,05.TL
    Davacının 1027976 işyeri sicil numaralı işyerinde;
    26.05.2006-31.12.2006 döneminde günlük 115,05.TL
    01.01.2007-30.06.2007 döneminde günlük 121,88.TL
    01.07.2007-31.12.2007 döneminde günlük 126,75.TL
    01.01.2008-30.06.2008 döneminde günlük 131,32.TL
    01.07.2008-31.12.2008 döneminde günlük 138,39.TL
    01.01.2009-30.06.2009 döneminde günlük 144,30.TL
    01.07.2009-31.12.2009 döneminde günlük 150,15.TL
    01.01.2010-31.03.2010 döneminde günlük 157,95.TL üzerinden
    Bildirilmiş olması gerektiğinin ve bunlara göre eksik bildirilmiş pirime esas kazançlarının tespitine;
    Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine" şeklinde karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Davalı SGK vekili ile davalı işveren vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile, ... 6. İş Mahkemesinin 30/11/2017 tarihli 2014/585 Esas - 2017/577 Karar sayılı kararının HMK"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının İspatlanamayan davasının reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekilince delil listesinde sundukları, ... İnşaat Gıda Tekstil ve Tesisat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen, davacının maaş bilgisine ilişkin, şirketin kaşesi ve şirket müdürünün imzasının yer aldığı belgeye rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinde, davacı vekili tarafından sunulan yazılı belge veya yazılı delil başlangıcı olduğu da iddia ve ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verildiği, anılan yazılı belgede çok açık bir şekilde “24323010110279760161320 işyeri sicil nolu şirketimiz ... İnşaat Tesisat Ltd.Şti. 3400015178862 SSK sicil no ile çalışan ... aylık net 4.150,00 TL. maaş almakta olup, maaşında haciz ve kesintisi bulunmadığı”hususunun yer aldığı, verilen kararın son derece hatalı olup bozulması gerektiği belirtilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belir bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
    Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesince davacının kazancının kuruma bildirilenden fazla olduğuna ilişkin delil ya da ücretin tanık, emsal araştırması ve benzeri delillerle ispatına yeterli yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge bulunmadığı, konuya ilişkin işçilik alacağı dosyasında tanık anlatımları ve emsal ücret araştırması ile ücretin belirlendiği, anılan davada kurumun taraf olmadığı gibi, sigorta primine esas kazancın tespiti istemli iş bu davanın kamu düzenine ilişkin olduğu, tanık anlatımları ve emsal ücret araştırması yoluyla belirlenen ücretin prime esas kazancın belirlenmesinde esas alınmayacağı, davacı tarafça yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı olduğunun iddia ve ispat edilemediği gerekçesine dayanılarak, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de, davalılardan ... İnşaat Gıda Tekstil ve Tesisat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen, davacının maaş bilgisine ilişkin, şirketin kaşesi ve şirket müdürünün imzasının yer aldığı, yazılı belgede “24323010110279760161320 işyeri sicil nolu şirketimiz ... İnşaat Tesisat Ltd.Şti. 3400015178862 SSK sicil no ile çalışan ... aylık net 4.150,00 TL. maaş almakta olup, maaşında haciz ve kesintisi bulunmadığının”, belirtildiği anlaşılmakla, anılan belgenin yazılı delil başlangıcı olduğu irdelenmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Nitekim, davacı yanın, diğer davalı işverenlikler nezdinde geçen çalışmaları açısından da, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    Diğer taraftan davanın diğer yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlığını taşıyan 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, 4/1(a) maddesi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında; idare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamının esas alınacağı öngörülmüştür.
    Buna göre, maddenin 1/(b) bendinde sayılan istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır. Anılan Kanunun 3. maddesinde ücret, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmış, 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde de genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tarif edilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 80. maddesinin 1. fıkrasının (a)/(1) alt bendindeki “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. (3) numaralı alt bend gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.
    Eldeki davada, konuya ilişkin... 2. İş Mahkemesinin 2011/668 Esas, 2014/403 Karar sayılı dosyası nezdinde görülen işçilik alacağı dosyasının, ... 2. İcra Dairesinin 2014/8109 sayılı dosyasında takibe konulduğu anlaşılmakla, yukarıda açıklanan esaslar dahilinde, işçilik alacaklarına yönelik davada, hükmedilen tutarın işverence davacıya ödenmesi kaydıyla, yapılan ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın prime esas kazancına dahil edilebileceği dikkate alınmalı, toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 21.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi