MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 109, 115 ada 8, 139 ada 62, 137 ada 14, 134 ada 21, 134 ada 60 ve 135 ada 103 parsel sayılı taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalılar ..., ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın davalılar ... ve ... yönünden husumetten reddine, davalı ... bakımından açılan davanın ise kabulü ile, çekişmeli taşınmazların davalı ... adına kayıtlı olan 3/5 hissesinin iptaline, 1/5 hissesinin davacı ... adına, 1/5 hissesinin davacı ... adına, 1/5 hissesinin ise davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ..."ın temyizi, tapuda adına kayıtlı 3/5 paydan iptal edilerek davacılar adına tescile karar verilen 2/5 paya ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ...’ten kaldığı, murisin ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve terekenin miraçılar arasında taksim edilmediği, davacıların miras paylarının, davalının tutunduğu senetler ile davalıya devredildiği hususunun dinlenen senet tanığı ve mahalli bilirkişi anlatımları karşısında kabulünün mümkün olmadığı gererçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Davacılar ... ve ..., davaya konu taşınmazların ortak muris ...’dan geldiğini, taşınmazların taksim edilmediğini, ölümü ile murisin terekesinin mirasçıları olan davalılar ...,...,... ve kendilerine eşit paylar ile intikal ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu kayıtlarının iptali ile bu payların adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davalı ... ise, davacılardan ... payını 08.04.2004 tarihli senet ile, davacı ... payını ise 05.04.2004 tarihli senet ile satın aldığını, ayrıca satış işlemine güvence olması için davacı ...’un kendi eşi ...’ye, davacı ...’nin ise oğlu ...’a taşınmazların devri yetkisini içeren vekaletnameler verdiklerini öne sürerek sözü edilen satın alma senetlerine ve vekalet yetkisini içeren belgelere dayanmıştır. Şu halde taşınmazların kök muris ...’ten intikal ettiği tarafların kabulünde olup, bu husus çekişme konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafın dayandığı senetlerle çekişmeli taşınmazlardaki davacı paylarının davalıya satılıp satılmadığı, satılmış ise zilyetliğin devredilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamına yansıyan davacı taraf beyanlarına ve senet içeriklerine göre, davalının dayandığı senetlerdeki imzaların davacılar tarafından inkar edilmediği ve senetlerde davacıların muristen gelen tüm taşınmazlardaki miras paylarını davalıya devrettiklerinin belirtildiği anlaşılmakta olup, taşınmazların zilyetliğinin de davalı tarafta bulunduğunun ve senet içeriklerinin aksinin usulünce ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre, davacıların muristen gelen paylarını davalıya devrettiklerinin kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.