Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4914 Esas 2019/2380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4914
Karar No: 2019/2380
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4914 Esas 2019/2380 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ve banka arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı olarak bankanın, kart borcunun ödenmemesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderdiği ve takibe başvurduğu ancak davalının itiraz ettiği belirtilerek, davanın itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili talebiyle açıldığı ifade edilmektedir. Mahkeme, kredi kartı hesaplarının incelemesi sonucunda vadesi geçmiş borç bulunmayan iki adet kredi kartı için davalının lehine karar verirken, sonu 1016 ile biten kredi kartından kaynaklı vadesi geçmiş borcun var olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verildiği yer almaktadır. Ancak, somut olayın bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği ifade edilerek, hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 106, \"Kredi Kartına İlişkin Borçlar\" başlıklı İç Ticaret Kanunu'nun 22, 23, 24 ve 25. maddeleri, İcra ve İflas Kanunu'nun 312. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2017/4914 E.  ,  2019/2380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tük. Mah. Sıf. )

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının usul bozmasına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, kart borcunun ödenmediğini, davalıya ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, bankaya ödenmemiş borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, kredi kartı hesaplarının kat edildiği tarih itibariyle davalıya ait kredi kartlarının vadesi geçmiş borcunun bulunmadığı, vadesi gelmemiş borçların muaccel olduğunun bildirildiği, kredi kartı borcunun kaynağının ödenmemiş aidat borcu olduğu, davacı bankanın kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 28/04/2016 tarih ve 2015/17387 Esas-2016/ 7674 Karar sayılı ilamıyla Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece usul bozmasına uyularak yapılan yargılama ve benimsen bilirkişi raporuna göre, kredi kartı hesaplarının kat edildiği 02.09.2014 tarihi itibariyle davalıya ait iki adet kredi kartının vadesi geçmiş borcunun bulunmadığı, ancak sonu 1016 ile biten kredi kartından doğan 159,37 TL kredi kartına ait vadesi geçmiş borç bulunduğundan bahisle davacı banka tarafından vadesi gelmemiş kartların kat edildiği ve vadesi gelmemiş borçların muaccel olduğunun bildirildiği,kredi kartı borcunun kaynağının da ödenmemiş aidat borcu olduğu, kart aidat borcu tahakkuk ettirilen kredi kartına ilişkin taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı, bu haliyle davalıdan kart aidatına ilişkin talebin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kredi kartı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun öğretim görevlisi bilirkişi tarafından düzenlendiği ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı görülmektedir. Somut olayda, uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerekmektedir.Mahkemece bu yönler gözetilerek konusunda uzman bankacı bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme
    yaptırılarak takip tarihi itibariyle alacağın varlığı ve miktarının tespitini içeren ve davalı tarafından yapılan ödemelerde nazara alınarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak iddia ve savunma çerçevesinde tüm deliller hep birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.