Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/14550
Karar No: 2021/1749
Karar Tarihi: 01.03.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/14550 Esas 2021/1749 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/14550 E.  ,  2021/1749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Mümkün Olmadğı Takdirde Taşınmazın Rayiç Olan 15.000 TL"nin davalıdan Tahsilinin Talebi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırları belirtilen 5.346 m2"lik taşınmazı davacının 1994 yılında harici senetle davalıdan satın aldığını, ancak davalının son zamanlarda taşınmazı kullanmaya başladığını açıklayarak, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedeli olan 15.000 TL"nin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bedel talebinin ise zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapu malikinin aleyhine elatmanın önlenmesinin istenemeyeceği gerekçesiyle buna ilişkin talebin reddine, taşınmaz bedeline yönelik talebin kısmen kabulü ile, denkleştirici adalet kuralları uyarınca hesaplanan 14.397,95 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.12.2015 tarihli ve 2014/12051 E., 2015/22511 K. sayılı ilamı ile " Mahkemece, davacının bedel isteği yönünden denkleştirici adalet kuralları uyarınca satış senedindeki satış bedelinin uyarlanması yoluna gidilerek hesaplama yapılması doğru ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Söz konusu rapor incelendiğinde; 1 tane bankacı tarafından rapor düzenlendiği, satış bedelinin ulaşabileceği değer hesaplanırken ölçü olarak TEFE-ÜFE döviz, altın ve harici satış sözleşmesindeki satış bedeli baz alınarak uyarlama yapıldığı, bu suretle satış bedelinin ulaştığı değerin tespit edildiği, mahkemece hüküm kurulurken bu bedelin esas alındığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından hesaplamaya ölçü alınan parametreler yetersiz olduğu gibi, harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin uyarlama bedeli hesabına dahil edilmesi de doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılacak iş; dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, satış senedindeki bedelin ödeme tarihinden itibaren belirlenen TEFE–ÜFE endekslerindeki artışlar, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar ile benzeri ekonomik etkenler gözetilerek dava tarihine kadar uyarlamanın yapılması, uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması, ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesinden ibarettir. Bu hususlar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir."gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyma kararı verilmesi üzerine, yeniden yapılan yargılama neticesinde, 23.01.2018 tarihli kararla, Davacının müdahalenin önlenmesi talebinin reddine, Davacının tazminat talebinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak 15.000,00-TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince; hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur ve mahkemece bozma uyarınca gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu durum, mahkemeye hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında ki esaslar çerçevesinde işlem yapma zorunluluğu getirir. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, HGK’un 29.05.2002 tarihli ve 7- 444/463 E.K sayılı kararı).
    Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında; usuli kazanılmış hak, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına, diğerinin ise aleyhine doğmuş ve mahkemece uyulması zorunlu bir hak olarak tanımlanmıştır.
    Somut olayda; bozulan ilk hükmün davacı tarafından temyiz edilmediği gözetildiğinde, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözardı edilerek; tazminat hesabının ilk karardaki 14.397,95 TL olarak belirlenmesi gerekirken, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek,15.000,00 TL"ye karar verilmemesi doğru değil ise de; anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2).
    SONUÇ: Davalı vekilinin sair temyiz itirazının yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle reddine; (2) numaralı bentte yazılı nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın 2. maddesindeki "....taleple bağlı kalınarak 15.000,00-TL"nin...." ibaresinin çıkarılarak yerine "... usuli kazanılmış hak gözetilerek 14.397,95 TL...." ibaresinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi