2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/370 Karar No: 2019/11387 Karar Tarihi: 25.06.2019
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/370 Esas 2019/11387 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık suçuyla ilgili mahkumiyet kararı temyiz edilmiş. Temyiz itirazları yerinde görülmüş ancak kararın bozulma sebepleri şunlardır: 1) Hırsızlık suçuyla ilgili olarak suçun gerçekleştiği yerin belirlenmesi gerekmektedir ve bu husus müştekiden sorulmalıdır. Eğer suçun gerçekleştiği yer bir bina veya binanın eklentisiyse farklı kanun maddeleri uygulanacakken, değilse farklı kanun maddesi uygulanacaktır. Bu husus göz önünde bulundurulmadığı için karar bozulmuştur. 2) Suça sürüklenen çocukların durumuyla ilgili olarak, sosyal inceleme raporu alınmadan veya gerekçesi belirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, hırsızlık suçu için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 142/2-g maddeleri, çocuk koruma kanunu için ise 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2019/370 E. , 2019/11387 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Dairemizin 23/01/2014 tarih 2013/7884-2014/1472 esassayılı ilamında 5237 sayılı TCK’nın 142/2-g maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun oluşabilmesi için eylemin, barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyükbaş veya küçükbaş hayvan hakkında gerçekleştirilmesi gerektiği; konut ve eklentisi niteliğindeki yerlerden gerçekleşen eylemlerin ise aynı yasanın 142/1-b, 116. maddelerinde düzenlenen suçları oluşturacağı gözetilerek; hırsızlık eyleminin ne şekilde işlendiği ve gerçekleştiği yerin bağımsız hayvan barınağı ya da konut eklentisi niteliğinde bir yer olup olmadığı hususu müştekiden sorularak ve gerekirse keşif yapılarak belirlenip, dosya kapsamındaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanıp, sonucuna göre suçun niteliğinin belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği müştekinin 14/03/2014 tarihinde alınan ifadesinde ahırının avlusunun içinde olduğunun ve avlusunun etrafının duvarla çevrili olduğunu beyan ettiği ancak suça konu hayvanların bulunduğu ahırın konutun bitişiğinde yer almamasına rağmen etrafı duvarla çevrili avlunun içinde olup olmadığının anlaşılamadığı nazara alındığında suça konu yerde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre, bahse konu yerin bina veya binanın eklentisi dahilinde bir yer olduğunun tespiti halinde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b,116/1 maddelerinin uygulanması, bina veya binanın eklentisi dahilinde bir yer olmadığının tespiti halinde ise sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/2-g maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.