Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/124 Esas 2018/1818 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/124 Karar No: 2018/1818 Karar Tarihi: 28.02.2018
Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/124 Esas 2018/1818 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazları reddedilmiş, ancak başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçundan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Mahkeme, sanığın gerçek kimlik bilgileriyle işlemlerinin yapıldığını belirterek, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak kendisinin suçsuz olduğunu iddia etmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı kanun maddeleri olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/124 E. , 2018/1818 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II-Sanık hakkında başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1-TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekir. Somut olayda; hakkında yakalama kararı bulunan ve kimlik kontrolü sırasında sahte nüfus cüzdanı kullanan sanığın daha sonra gerçek kimlik bilgilerini beyan ettiği, tutanağın gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiği ve tüm soruşturma işlemlerinin gerçek kimlik bilgilerine göre yapıldığının anlaşılması karşısında; kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle; 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.