
Esas No: 2020/9388
Karar No: 2022/3179
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9388 Esas 2022/3179 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9388 E. , 2022/3179 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi gereğince yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine dair kararı ile birlikte Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/192 Esas - 2018/294 Karar sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi gereğince yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü ile toplam 182.849,60 TL tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazine'den tahsiline ilişkin olarak verilen kararına karşı davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu eski 54 (yeni 4365 ada 166 parsel) parsel sayılı 17.160 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 31.07.2000 tarihinde satış işlemi ile davacı adına tapuya tescil edildiği, Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi gereğince yapılan çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazın sınırlarında bir değişiklik olmaksızın ilk tesis kadastrosu esnasında kullanılan ölçü tekniği ile teknolojisinin ve alan hesaplama yönteminin yetersizliği nedeniyle yüzölçümünün 12.579,60 metrekare olduğu halde 17.160 metrekare olarak tapuya tescil edildiği anlaşıldığından yüzölçümünün düzeltilmiş hali ile tapuya 4365 ada 166 parsel olarak 30.06.2016 tarihinde tescil edildiği, davacı tarafından eksilen 4.580,40 metrekare yüzölçümü nedeniyle uğranılan zararın tazmini için eldeki davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede; somut olayda 4721 sayılı Yasa'nın 1007. maddesi uyarınca açılan davada Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından; arazi niteliğindeki Akyurt İlçesi, Büğdüz Mahallesi, 4365 ada, 166 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve bedelin davalı Hazine'den tahsiline ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.