12. Hukuk Dairesi 2017/8303 E. , 2018/4066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 20/12/2016 tarih, 2016/5273 Esas - 2016/25780 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi, icra mahkemesine başvurusunda; takip borçlusunun, 3. kişi şirketten alacaklı olduğunu, haciz ihbarnamesine haksız ve yersiz bir şekilde itiraz edildiğini, 3. kişi şirket aleyhine tazminata ve şirket temsilcilerinin cezalandırılmasına hükmedilmesini talep etmiş, mahkemece, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, kararın 3. kişi şirket vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz"in 20/12/2016 tarih ve 2016/5273 E., 2016/25780 K. sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü yer almaktadır.
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK"nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK"nun 89/4. maddesine dayalı tazminat davasıdır. İİK.nun 89/4. maddesi uyarınca; icra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere inceler. Buna göre, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarı ve dava değerinin gösterilmesi gerekir. Nitekim, bu tür bir davada, HMK."nun 120. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 15. ve 16. maddeleri uyarınca belirlenen dava değeri üzerinden Harçlar Kanunu"nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Diğer taraftan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır.
Somut olayda, davacının, davanın açılması sırasında yatırması gereken nispi karar ve ilam harcının peşin ödenmesi gereken kısmını yatırmadığı ve mahkemece de yargılama aşamasında ikmal ettirilmediği, davacı tarafından maktu harç yatırıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, dava değeri üzerinden peşin karar ve ilam harcının tamamlattırılması ve anılan eksiklikler giderildikten sonra genel hükümlere göre yargılama yapılıp davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle resen bozulması gerekirken Dairemizce maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla üçüncü kişi şirketin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Davalının karar düzeltme isteminin kabulu ile Dairemizin 20/12/2016 tarih ve 2016/5273 E. - 2016/25780 K. sayılı onama ilamının re"sen kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalının karar düzeltme sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, 02/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.