14. Hukuk Dairesi 2016/9415 E. , 2018/2689 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.11.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 18.02.2014 tarihinde vefat eden ..."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, murisin terekesinin borca batık olmadığını, murisin ölmeden önce hacizlerden korunmak amacıyla malvarlğını davacı eşi ..."e devrettiğini, davacının bu sebeple muris ölmeden mirasta hak sahibi olduğunu, ayrıca ... iş mahkemelerinde görülen murisin işçi alacağının da davacılar tarafından haricen tahsil edildiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Davacı ... kendi adına asaleten, 01.09.2006 doğumlu ..."e velayeten mirasın reddi için bu davayı açmıştır. Annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatışmaktadır. Mahkemece Medeni Kanunun 426/2. maddesi uyarınca 01.09.2006 doğumlu ... için kayyım tayin ettirilmesi, davanın kayyım tarafından devam ettirilmesi ve gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekir.
Kabule göre de, muris ..."in Ziraat Bankasında bulunan 9.770,51 TL"sinin veraset ilamı sunulmak suretiyle murisin ölümünden sonra hisseleri oranında davacılar tarafından çekildiği, böylece davacıların mirası reddetmeyerek zımmi bir kabulle hareket ettiği, TMK"nun 610/2. maddesi koşulları gerçekleşmediği ve davacıların mirası red hakkının düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece, hayat sigortasının yararlanıcılarının mirasçılar olduğu, muris ..."in Ziraat Bankasında bulunan 9.770,51 TL"sinin hayat sigortasından gelen para niteliği taşıdığı ve davacılar tarafından bankadan çekilmesinin TMK 610. maddesi uyarınca ret hakkını düşürmeyeceği gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili emniyet müdürlüğüne yazı yazılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.