Esas No: 2021/2531
Karar No: 2022/4884
Karar Tarihi: 19.04.2022
Danıştay 6. Daire 2021/2531 Esas 2022/4884 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/2531 E. , 2022/4884 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2531
Karar No : 2022/4884
DAVACI : ... İnşaat Taah San. Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : .... Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. ...
DAVANIN ÖZETİ : Davacıya ait İstanbul İli, Şişli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... parsel sayılı taşınmazlara ait parselasyon işleminin onaylanması için ...Bakanlığınca davacıdan parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedeli adı altında tahsil edilen .... TL'nin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem, zımni ret süresinin dolmasından sonra tesis edilen başvurunun reddine ilişkin ... tarihli, ... sayılı işlem ve söz konusu işlemlerin dayanağı olan .... Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 2015 Yılı Birim Fiyat Listesinin ilgili maddelerinin iptali ile tahsil edilen 16.254,67 TL'nin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12. maddesine göre açılan davada süre aşımı bulunduğu, Bakanlığa sunulan parselasyon işleminin onaylanması için bedel tahsil edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, tahsil edilen tutarın harç veya ücret değil parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedeli olduğu, söz konusu tutarın dayanak Tarifede belirlenen kıstaslara göre hesaplandığı, fazla ya da yersiz tahsilatın söz konusu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi ...'İN raporu ile dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca incelendiktin sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür." hükmüne, aynı Kanunun 12. maddesinde ise, "İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştayda ve idare ve vergi mahkemelerinde doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; bir idari işlem nedeniyle herhangi bir hakkı ihlal edilen kimsenin, zararının tazmini istemiyle doğrudan doğruya açacağı tam yargı davasını, zarara neden olan idari işlemin tebliğ edildiği tarihi ya da tesis edildiği anda öğrenilen ve tebliğ edilmeyen bir işlem söz konusu ise öğrenme tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde açması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Öte yandan, idari işlemden kaynaklı zararın tazmini istemiyle açılacak davalara ilişkin olarak İdari Yargılama Usulü Kanunun 12. maddesinde ayrı ve özel bir düzenleme yapılmış olması karşısında; kişilerin, kendileri hakkında iptal davasına konu olabilecek bir işlem tesisi için idareye başvuru yolunu düzenleyen Kanunun 10. maddesindeki düzenlemenin idari işlemden kaynaklanan zararın tazmini istemiyle açılacak tam yargı davaları ile bir ilgisinin bulunmadığı açıktır.
Davacı tarafından İstanbul İli, Şişli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, .... parsel ve .... ada, ... parsel sayılı taşınmazlarına ait parselasyon işleminin onaylanması istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurulmuş, Bakanlıkça bu işlemin onaylanması için davacıdan parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedeli talep edilmiş, bunun üzerine davacı tarafından .... tarihinde .... TL Bakanlığın hesabına yatırılmıştır.
Devamında, davacı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca 30/10/2019 tarihli dilekçe ile Bakanlığa başvurularak tarafından haksız yere tahsil edilen parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedelinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iade edilmesi istenmiş, anılan Kanun hükmünde öngörülen 60 günlük süre içerisinde cevap verilmeyerek bu başvuru zımnen reddedilmiş, sonrasında ise ... tarihli, .... sayılı yazı ile başvuru açık bir şekilde reddedilmiştir.
Davacı tarafından yapılan parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedeli ödemesi, Bakanlığa sunulan parselasyon işleminin onaylanması için Bakanlıkça talep edilmesi üzerine yapılan bir ödeme olup davacının bu ödemeden kaynaklı zararının idari işlemden kaynaklı olduğunun kabulü gerekmektedir. Zira; idarece talep edilmesi üzerine yapılan bir ödemeden kaynaklanan zararın herhangi bir idari eylem nedeniyle ortaya çıkmadığı açıktır.
Görülmekte olan davada tazmini istenen zarar idari işlemden kaynaklanan bir zarar olarak kabul edileceğine göre dava açma süresinin de yukarıda yer verilen İdari Yargılama Usulü Kanununun 12. maddesine göre hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda, davacı tarafından zarara neden olan idari işlemin iptali istemiyle dava açılmaksızın doğrudan doğruya tam yargı davası açıldığına göre parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedelinin ödendiği ve aynı zamanda zarara neden olan tahsilat işleminin öğrenildiği 28/04/2015 tarihinden itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde açılmayan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
İdari işlemden kaynaklı zararın tazmini istemiyle İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine dayanılarak başvuru yapılması hukuken mümkün olmadığından, davacının ödeme yaptıktan yaklaşık dört buçuk yıl sonra 30/10/2019 tarihinde anılan madde uyarınca zararının tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine yeni bir dava açma süresinin işlemeye başlayacağından da söz edilemez.
Ayrıca bu başvurunun reddine ilişkin işlemin ... Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 2015 Yılı Birim Fiyat Listesinin uygulama işlemi sayılması mümkün olmadığından birim fiyat listesi yönünden de açılan davada süre aşımı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı yönünden reddine, aşağıda ayrıntısı yer alan ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta gideri avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY(X): 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir." hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından İstanbul İli, Şişli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... parsel sayılı taşınmazlarına ait parselasyon işleminin onaylanması istemiyle ... Bakanlığına başvurulmuş, Bakanlıkça bu işlemin onaylanması için davacıdan parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedeli talep edilmiş, bunun üzerine davacı tarafından ... tarihinde ... TL Bakanlığın hesabına yatırılmıştır.
Devamında, davacı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca 30/10/2019 tarihli dilekçe ile Bakanlığa başvurularak tarafından haksız yere tahsil edilen parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedelinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iade edilmesi istenmiş, anılan Kanun hükmünde öngörülen 60 günlük süre içerisinde cevap verilmeyerek bu başvuru zımnen reddedilmiş, sonrasında ise ... tarihli, .... sayılı yazı ile başvuru açık bir şekilde reddedilmiştir.
Davacının hukuken borçlu olmadığı halde parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedeli ödemek zorunda bırakılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği açıktır. Davacıdan haksız olarak tahsil edilen bu tutar davalı idarece davacıya iade edilmediği müddetçe, ihlalin devam edeceği ve devam eden bu ihlal nedeniyle davacının on yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde her zaman için İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca davalı idareye başvuruda bulunarak anılan ihlalin kaldırılmasını isteyebileceği açıktır.
Bu durumda, davacı tarafından parselasyon planı inceleme, kontrol ve onay bedelinin ödendiği tarihten yaklaşık dört buçuk yıl sonra ve on yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde, ödenen tutarın iadesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi işlemleri ve bu işlemlerin dayanağı Birim Fiyat Listesi maddelerinin iptali ile idareye ödenen tutarın tazmini istemiyle açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, görülmekte olan davada işin esasının incelenmesi gerektiği oyuyla davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Dairemiz kararına katrılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.