11. Hukuk Dairesi 2016/6306 E. , 2018/320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2016 tarih ve 2016/11-2016/26 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, ..., ..., ..."ın sahibi oldukları “Koska” ibareli markanın imzalanan lisans sözleşmeleri ile taraf şirketlere kullandırıldığını, markanın iki ayrı firma tarafından kullanılması nedeniyle kendi ürünleri ile davalı tarafın ürünlerinin karıştırılmaması için davacı şirketin markayı legoda yer alan o harfinin içerisine nazar boncuğu yerleştirmek suretiyle kullanmaya başladığını, bu hususu da gazeteye verdiği “...” ilanı ile duyurduğunu, bunun üzerine davalının “Müseccel müşterek Koska markasında böcek, çiçek, boncuk... gibi şekiller yoktur, yanında böyle şekiller bulunan markalar gerçek Koska markası değildir, muhterem halkımızın ve müşterilerimizin yanılmamaları için bu bilgilerin arz olunmasına gerek görülmüştür.” şeklindeki ilanı verdiğini, ilanın altına da kendi mağazalarını sıraladığını, ilanın mağazalarda teşhir edildiği gibi, gazete ve dergilerde yayınlandığını, davalının internet sitesi ile facebook sayfasında da yer aldığını ileri sürerek; davalı eylemlerinin davacı şahsın marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet, davacı şirket yönünden de haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, fiillerin durdurulmasını, eski hale iadesini, markanın zarara uğraması nedeniyle 50.000 TL itibar tazminatının, 15.000 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, verilen ilanın markaya tecavüz ve haksız rakabet oluşturmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak,iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bozma sonrası kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı, ihlalin niteliği, derecesi, kullanım durumu, şirketlerin büyüklüğü de dikkate alınarak, haksız rekabet nedeniyle davacıların manevi tazminat hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulune; takdiren 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ...San. ve Tic. A.Ş"ye, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, hüküm altına alınan manevi tazminat üzerinden 2.600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, hüküm altına alınan manevi tazminat üzerinden 2.600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...San. ve Tic. A.Ş"ye verilmesine, reddedilen itibar tazminatı üzerinden hesaplanan 5.850 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine, davalı tarafından değişik gazete, dergi ve internette yapılan yayınların farklı ebatta olması nedeniyle özel bir ebat dikkate alınmaksızın masrafı davalıdan alınarak, hüküm özetinin yüksek trajlı bir gazetede bir kez ilanına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tesbiti ve önlenmesi, itibar tazminatı ile manevi tazminata hükmedilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, hüküm özetinin ilanına da karar verilmiştir. 556 sayılı KHK 72/2. maddesine göre, ilanın şekli ve kapsamı kararda tesbit edilir. Mahkemece, anılan madde uyarınca ilanın şekli ve kapsamının infazda tereddüt uyandırmayacak bir şekilde hükümde belirtilmesi gerekirken, "özel bir ebat dikkate alınmaksızın hüküm özetinin yüksek tirajlı bir gazetede bir kez ilanına" şeklinde ilanına karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bu sebeple davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.