Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6787
Karar No: 2020/6208
Karar Tarihi: 10.12.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/6787 Esas 2020/6208 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2020/6787 E.  ,  2020/6208 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2020 tarih ve 2017/346 - 2020/93 sayılıkararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet
    Hüküm : Sanık ... hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca verilen Beraat kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
    a)5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. Maddeleri uyarınca mahkumiyet
    b)Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçu yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    1) Terörizmin Finansmanı ve Silahlı Terör örgütüne üye olma suçlarından hükümlere ilişkin müşteki Maliye Hazinesinin yapmış olduğu temyiz talebinin incelenmesinde;
    Kahramanmaraş Maliye Hazinesinin atılı suçlar nedeniyle doğrudan zarar görmediğinden bahisle CMK"nın 279/1-b maddesi uyarınca verilen "istinaf başvurularının reddine" ilişkin verilen karar usul ve kanuna uygun bulunmakla ret kararının CMK"nın 298 maddesi uyarınca ONANMASINA,
    2- Sanık ... yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
    a)Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtayın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında ""sanığın takiyye yöntemini benimseyerek örgütle irtibatını sürdürdüğü"" şeklindeki anılan ilkelere uymayarak hangi delillere dayandığını da tam olarak açıklamadan soyut bir kabul ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK"nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine de aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz hüküm kurulması,
    b) Ayrıntıları Dairemizin 20.12.2017 tarih ve 2017/1862 Esas 2017/5796 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
    Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiği sanık tarafından bilindiği somut delil ve olgularla ortaya konulmasının zorunlu olduğu, işlenen bir suçta gerçekleşebilecek unsur yanılgısının kastı ortadan kaldıracağı, bu durumun TCK’nın 30/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, yukarıda anılan tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi halinde kişinin örgüt üyesi olarak kabulü mümkün olmadığından;
    Dosya kapsamındaki deliller ve sanığın savunmasına göre;
    28.07.2016 tarihinde Cumhuriyet savcılığına başvuran sanığın, Cumhuriyet savcısının takdiri ve hukuki nitelendirmesi neticesinde ""Yagmur"" kod ismiyle gizli tanık olarak beyanının alındığı, örgüt faaliyetleri ve üyeleri hakkında vermiş olduğu bilgilerin farklı mahkemelerce yargılanan örgüt üyeleriyle alakalı davalarda kullanıldığı, yine sanığın birçok mahkeme nezdinde gizli tanık olarak ifadelerinin alındığı, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğünün 23.11.2017 tarihli yazısıyla da "sanığın gizli tanık sıfatıyla vermiş olduğu bilgilerin fayda sağladığının" belirtildiği, bu kapsamda hakkında yakalama kararı çıktığını öğrenir öğrenmez kendiliğinden kolluk birimleri ile savcılığa müracaat eden sanığın, soruşturmanın en başından beri istikrar gösteren savunmasında "FETÖ silahlı terör örgütünün görünen yüzünün ortaya çıkmasından sonra örgüt ile irtibatını kestiğini" söylemesi, bu beyanlarının da bir kısım tanık ifadeleriyle doğrulandığının anlaşılması karşısında; suç tarihi itibariyle örgütsel bağını ortaya koyan herhangi bir kod adı veya örgütsel iletişim ağı kullandığı saptanamayan sanığın, dosya kapsamında örgütün gerçek yüzünün ortaya çıkmasından sonra örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir somut eylemlerinin de ortaya konulamaması karşısında hakkında TCK’nın 30/1 maddesi hükümlerinden istifade edip edemeyeceğinin karar yerinde tartışmasız bırakılması,
    c)Kabul ve uygulamaya göre de;
    aa) Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    bb) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken hâl olarak kabul edilmiştir.
    Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (TCK"nın 221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde (TCK"nın 221/4 m. ilk cümlesi), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması durumunda yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (TCK"nın 221/3 m.) sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
    Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanmış olup örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezasından indirim yapılacaktır (TCK"nın 221/4. fıkra 2. cümlesi).
    Bu kapsamda, sanık savunmaları, etkin pişmanlık kurumunun özellikleri ve tüm dosya kapsamına nazara alındığında;
    28.07.2016 tarihinde yakalama kararı çıktıktan sonra kolluk birimleri ve Cumhuriyet savcısına müracaat etmesi üzerine, Cumhuriyet savcısının takdir ve hukuki nitelendirmesi neticesinde ""Yagmur"" kod ismiyle gizli tanık sıfatıyla beyanı alınan sanığın, örgüt faaliyetleri ve üyeleri hakkında vermiş olduğu bilgilerin farklı mahkemelerce yargılanan örgüt üyeleriyle alakalı davalarda kullanılması, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğünün 23.11.2017 tarihli yazısıyla da "vermiş olduğu bilgilerin fayda sağladığının" ifade edilmesi karşısında, örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler veren ve suçun aydınlatılmasına yönelik samimi şekilde katkıda bulunan sanıkla ilgili olarak, etkin pişmanlığın gerçekleştiği aşama ve verilen bilgilerin niteliği de dikkate alınarak TCK 221/4-2 maddesi kapsamında cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden takdirde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, yargılama aşamasında kaçmayan ve duruşmayı takip eden tutuklu sanığın, bozma gerekçelerine göre CMK"nın 109/3-a maddesi gereğince "yurtdışına çıkamamak" adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle TAHLİYESİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi