Kasten öldürmeye teşebbüs etmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/998 Esas 2017/3206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/998
Karar No: 2017/3206
Karar Tarihi: 11.10.2017

Kasten öldürmeye teşebbüs etmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/998 Esas 2017/3206 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/998 E., 2017/3206 K. numaralı kararda, sanık müdafiisi tarafından yapılan temyiz itirazları üzerine hüküm bozuldu. Kararda, sanığın kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan TCK'nun 81, 35, 29, 62, 53, 54. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi. Ancak sanığın son söz hakkının verilmemesi, gerekçeli kararda zabıt katibi imzasının eksik olması ve sanığın eylemlerinin kasten yaralama suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden hüküm kurulması gibi sebepler nedeniyle karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor: TCK'nun 81. maddesi (Kasten öldürmeye teşebbüs), 35. maddesi (Cezanın tayini için şartlar), 29. maddesi (Fiyatlı veya sırf menfaatli suçlar), 62. maddesi (Cezanın indirilmesi veya artırılması), 53. maddesi (Provokasyon) ve 54. maddesi (Haksız tahrik).
1. Ceza Dairesi         2016/998 E.  ,  2017/3206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs etmek
    HÜKÜM : TCK"nun 81, 35, 29, 62, 53, 54. maddeleri uyarınca; 5 yıl hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın, müşteki ..."a yönelik eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin sanığın yaralama kastıyla hareket etmediğine, suçun vasfının genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak olduğuna, sanığın yasal savunma sınırları içerisinde hareket ettiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1)Hükmün verildiği duruşmada hazır olan sanığa hükümden önce son söz hakkı verilmeyerek 5271 sayılı CMK"nun 216/3. maddesine aykırı davranılması,
    2)Gerekçeli kararda zabıt katibi imzasının giderilmemesi,
    3)Elinde tüfek ve üç adet fişek bulunan ve engel bir durum ile karşılaşmayan sanığın dosya içeriğine göre silahsız olduğu anlaşılan müştekiye iyice yaklaşarak veya onu takip ederek öldürme imkanı var iken sanığın bunu yapmayıp, müştekiye yaklaşık kırk metre mesafeden tüfekle ateş ederek müştekiyi saçma tanesiyle hayati tehlike geçirmeyecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek şekilde sağ bacak orta bölümden yaralaması şeklinde gelişen olayda, sanığın eylemleriyle dış dünyaya yansıyan kastının öldürme olmadığı, sanığın eylemlerinin bir bütün olarak kasten yaralama suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4)Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara

    alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.