Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/3886
Karar No: 2022/2842
Karar Tarihi: 19.04.2022

Danıştay 8. Daire 2021/3886 Esas 2022/2842 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/3886 E.  ,  2022/2842 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/3886
    Karar No : 2022/2842

    Temyiz İsteminde Bulunanlar : (Davalılar) 1- ... Bakanlığı
    Vekili : ...
    2- ... Bakanlığı
    Vekili : Av. ...
    3- ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    Vekili : Av. ...
    4- ... Belediye Başkanlığı
    Vekili : Av. ...
    (Davacılar)
    5- ... Endüstriyel Tasarım İmalat San. Tic. Ltd. Şti.
    6- ...'ın mirasçıları ... ve ...
    7- ...
    Vekili : Av. ...

    İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : İçişleri Bakanlığı tarafından, davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, diğer davalı idareler ve davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi : ...
    Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
    Dava, İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, ... mahallesi, ... caddesi, Site sokak, ... numaralı işhanında 31/01/2008 tarihinde meydana gelen patlamada zarar gören işyeri için 40.000,00 TL maddi, patlamada ölenlerden, şirket ortağı ..., işyeri çalışanlarından ... ve ... için sağ kalan ortaklara 60.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulduğu belirtilerek davacıların dosyaya ibraz etmiş olduğu şirket bilançoları ile vergi beyannamelerinin incelenmesinden, davacıların olay tarihi olan 2008 yılı itibarıyla bir önceki yıldan daha fazla kar elde ettiği, karda bir azalmanın ortaya konulamadığı, her ne kadar patlamadan sonraki faaliyetlerinin sekteye uğradığı ve 2009 yılında da (bilanço rakamlarına göre) 1.331,62-TL zarar ettiği görülmekte ise de davanın açıldığı 18/07/2008 tarihinden sonra ortaya çıkan bir zararın bu davada incelenmesi ve karşılanmasının mümkün olmadığı, ayrıca davacı tarafından, işyerindeki demirbaşların kullanılamaz hale gelmesi üzerine 1 adet bilgisayar için 2.011,00 TL, 1 adet yazıcı için 1.654,00 TL ve büroda bulunan büro mobilyaları ve malzemelerinin kullanılamaz hale gelmesinden dolayı 6.335,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu görülmüş olsa da, davacının işyerinin sigortalı olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan ... tarih ve ... sayılı ekspertiz raporunda davacının 10.091,22 TL zararının olduğu ve poliçe bedeli uyarınca davacıya ödenmesine karar verildiğinden, davacının söz konusu maddi tazminat taleplerine ilişkin kısmı yönünden de davanın reddine; meydana gelen patlama sonucunda işyerinin patlamadan olumsuz etkilendiği, faaliyetini durdurmak zorunda kaldığı göz önüne alındığında, patlamaya bağlı olarak ticari itibarının ve faaliyetlerinin olumsuz şekilde etkilendiği anlaşıldığından, bu olay nedeniyle işyeri zarar gören davacı şirkete de, manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna varılmakla ve 2008 yılında meydana gelen patlama nedeniyle idarelerin toplamda %70 oranında kusurlu olduğu dikkate alındığında, her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 14.000 TL manevi tazminatın davalı idarelere başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmiştir.
    İdare Mahkemesi kararının, maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden;
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
    ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı Danıştay İdari Dava Dairelerinin 01/11/2017 tarih ve E:2015/4651, K:2017/3301 sayılı kararıyla bozulmuş ve temyize konu İdare Mahkemesi kararında da anılan karara uyularak hüküm kurulmuş ise de, karar düzeltme aşamasında kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek İdari Dava Dairelerinin anılan kararı kaldırılmış ve 30/09/2019 tarih ve E:2018/1249, K:2019/3965 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının farklı bir gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
    İdare Mahkemesince verilen kararın, maddi tazminata dair kısmına ilişkin dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın bu kısmının onanması gerekmektedir.
    İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden;
    Kabul edildiği üzere manevi tazminat; gerçekte bir tazmin aracı olmayıp, tatmin aracıdır. Manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen, duyduğu acı, elem, ızdırap, üzüntü ve sarsıntı nedeniyle yaşam zevki azalan kişiye manevi tazminat adı altında verilecek miktardır. Başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu hale getirmektedir. Olayın gelişimi ve sonucu, ilgilinin durumu itibarıyla manevi zarara karşılık takdir edilecek manevi tazminatın, manevi tatmin aracı olmasından dolayı zenginleşmeye yol açmayacak miktarda, buna karşılık idarenin olaydaki sorumluluğunu ifade edecek ölçüde saptanması zorunlu bulunmaktadır.
    İdare Mahkemesince, davacılar tarafından talep edilen 60.000,00-TL manevi tazminatın patlamanın meydana geldiği işyeri sahibinin % 30 oranındaki kusuru düşülerek 42.000,00-TL'lik kısmının kabulüne karar verilmiş ise de; manevi tazminatın olayın ağırlığı, davacıların kusursuzluğu, davalı idarelerin kusuru ve davacıların olay nedeniyle duyduğu acı, elem ve ızdırap durumu dikkate alınarak matematiksel oranlarla bağlı kalınmaksızın hakkaniyete uygun bir miktarda belirlenmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, Mahkeme tarafından davalıların kusur durumu da gözetilerek manevi tazminat takdir edildikten sonra dava dışı üçüncü kişinin kusurunun çıkarılmayarak, oransal olarak tekrar bir indirim yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bununla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın her bir idarenin kusur oranı %100'e tamamlatılarak idarelerin kusurları oranında sorumlu tutulması gerekecektir.
    Öte yandan, İdare Mahkemesi tarafından davacılardan ... Endüstriyel Tasarım İmalat San. Tic. Ltd. Şti. için de manevi tazminata hükmedildiği görülmekte ise de, dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde, davacı şirketin yalnızca maddi tazminat talebinin bulunduğu, manevi tazminatın ise davacı gerçek kişiler tarafından talep edildiği anlaşıldığından, davacı şirket için manevi tazminata hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamıştır.
    Diğer taraftan, davalı Zeytinburnu Belediye Başkanlığı'nın temyiz dilekçesinde, davacılardan ... için iki farklı davada daha manevi tazminata hükmedildiği, bu nedenle sebepsiz zenginleşmeye yol açıldığı ileri sürülmekle birlikte, söz konusu davalardan birinin anılan davacının farklı bir şirketteki ortaklığı nedeniyle, diğerinin ise kendisinin yaralanması nedeniyle uğradığı manevi zararın tazminine yönelik olduğundan, hükmedilen manevi tazminatların sebepsiz zenginleşme olarak görülmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak, manevi zarara yol açan olayın ortak olması (aynı patlamadan kaynaklanması) nedeniyle, İdare Mahkemesince hükmedilecek manevi tazminat açısından hukuki istikrar ilkesi gözetilerek diğer davalarda hükmedilen manevi tazminat miktarlarının dikkate alınması gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının maddi tazminata ilişkin kısmının onanmasına, manevi tazminata ilişkin kısmının bozulmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden kullanılmayan ...-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi