Esas No: 2018/943
Karar No: 2022/2819
Karar Tarihi: 19.04.2022
Danıştay 8. Daire 2018/943 Esas 2022/2819 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/943 E. , 2022/2819 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/943
Karar No : 2022/2819
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan davacı tarafından, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı yaz okulu döneminde … Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde aldığı Ceza Muhakemesi Hukuku I dersinin değerlendirilmemesine ilişkin … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının Mahkeme kararı ile iptal edilerek kesinleşmesi üzerine anılan işlem nedeniyle uğradığı ileri sürülen zarara karşılık 5.250,31-TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın Yönetim Kurulu'nun karar tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Ceza Muhakemesi Hukuku I dersinin değerlendirilmemesine ilişkin … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının; ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kesinleşen kararı ile iptal edilmiş ise de; manevi tazminat istemi yönünden; idarenin sorumluluğu için hizmet kusurunun bulunmasının esas olduğu, ancak içtihadi işlemlerde, kişinin zararı doğmuş ve bu zararı doğuran işlemin yapılmasında idarenin ayrıca hizmet kusuru saptanmışsa idarenin tazminatla sorumlu tutulabileceği, somut olayda, anılan işlemin tesis edilmesinde idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğuna yönelik bir saptama bulunmadığı gibi, yorum farklılığından doğan bu uyuşmazlıkta, idarenin hizmet kusuru bulunduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle davacının objektif ölçülere göre doğmuş bir zararından söz edilmeyeceğinden maddi ve manevi tazminat isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişilere verilen zararların eylem ve sonuç arasında nedensellik bağının bulunması koşuluyla ayrıca idarenin hizmet kusuru aranmadan hizmet sahibi idarelerce tazmin edilmesinin hukukun genel ilkeleri ile hakkaniyet ve nesafet kuralları gereği olduğu, maddi ve manevi tazminat talebinin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararı ile bir işlemin iptal edilmiş olmasının anılan işlemin tesis edilmesinde idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğuna yönelik bir sonuç doğurmaması gerektiği, bir işlemin İdare Mahkemesince iptal edilmiş olmasının tek başına hizmet kusurunun varlığını kabule yetmeyeceği, hizmet kusurunun bulunmadığı veya işlem ile zarar arasında doğrudan bağlantının kurulamadığı durumlarda manevi zararın ortaya çıkmasının da mümkün olmayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; … Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan davacı tarafından, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı yaz okulu döneminde … Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde aldığı Ceza Muhakemesi Hukuku I dersinin değerlendirilmemesine ilişkin … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının Mahkeme kararı ile iptal edilerek kesinleşmesi üzerine anılan işlem nedeniyle uğradığı ileri sürülen zarara karşılık 5.250,31-TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın Yönetim Kurulu'nun karar tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. maddesinde ise, "İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı:
… Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan davacı, 25/06/2014 tarihinde … Üniversitesi Yaz Okulu'na kayıt yaptırmış, anılan okuldan aldığı 14/10/2014 tarihli başarı durum belgesinde Ceza Özel Hukuku I, II, Ceza Usul Hukuku I,II dersleri (toplamda 15 kredi) başarılı kabul edilmiş ancak Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile Akdeniz Üniversitesi Yaz Okulu Yönergesi'nin 9/4. maddesi uyarınca davacının aldığı Ceza Muhakemesi Hukuku I dersinin değerlendirilmemesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle dava açılmış olup; ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla anılan işlemin iptaline karar verilmiş, … Bölge İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla itiraz isteminin reddi ile anılan karar onanmıştır.
Bakılan davada ise; davacı tarafından anılan dersin tekrardan alınarak zamanında üniversiteden mezun olunamaması nedeniyle Konya'dan Antalya'ya tek ders için gidip geldiği, bu ders nedeniyle yol, yemek, barınma ve kitap giderlerinin olduğu, meslek sınavları için öngörülen 35 yaş sınırının aşıldığı ileri sürülerek 5.250,31 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın Yönetim Kurulu'nun karar tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazmini istenilmektedir.
İdari yargı mercilerince verilen iptal kararı; iptal edilen idari işlemin tesis edildiği tarihe kadar geriye yürüyerek, idari işlemi tesis edildiği andan itibaren ortadan kaldırıp, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumu geçerli kılma etkisine sahip olduğundan, işlemin iptali nedeniyle ilgilinin uğradığı zararların Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca tazmini gerekeceği açıktır.
Bu itibarla; her ne kadar Mahkemece yorum farklılığından doğan uyuşamazlıkta idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmış ise de; hukuka aykırılığı tespit edilen ve iptaline karar verilen … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı nedeniyle davacının uğradığı zararların tazmini gerektiği sonucuna varılmış olup; Mahkemece dava dilekçesine ekli olarak gönderilen belgelerin gerçekliği ve davacı tarafından ileri sürülen maddi zarar kalemlerinin somut olayla bağlantısı araştırılmak suretiyle davacının ileri sürdüğü maddi zararın karşılanması gerekmektedir.
Temyize konu kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı:
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir.
Manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının duyulan elem ve ıstırabı giderecek bir oranda olması ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
Somut olayda; davacının Mahkeme kararı ile iptal edilen işlem nedeniyle zamanından mezun olamaması, 35 yaş sınırı nedeniyle bazı meslek sınavlarına girememesi nedeniyle manevi yönden zarara uğradığı hususu gözetildiğinde duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde zenginleşmeye yol açmayacak şekilde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden oybirliği ile; manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden ise oyçokluğu ile BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY :
(X)-Temyize konu kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı yönünden;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden bu kısım yönünden temyize konu kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.