Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/1365 Esas 2019/7648 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1365
Karar No: 2019/7648
Karar Tarihi: 04.12.2019

Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/1365 Esas 2019/7648 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karara göre, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç yapmak veya satmak suçu işleyen sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir. Ancak, iddianamede belirtilen suç maddesi yanlış uygulanmış, sanığa savunma hakkı verilmeden farklı bir maddeye göre ceza verilmiştir. Ayrıca, ilaçların tehlikeli olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumu raporu alınmamış ve sanığın cezasının ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda karar verilmemiştir. Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı nedeniyle, sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, doğrudan zarar görmeyen bir kişinin, katılma kararı verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan, vekalet ücretine hükmedilmiştir. Kanun maddeleri olarak; TCK 186/1-2. maddesi, TCK 187/1-2. maddesi, TCK 51. maddesi, CMK 231/5. maddesi, TCK 62. maddesi, TCK 53. madde ve CMK 237. madde sayılabilir.
10. Ceza Dairesi         2017/1365 E.  ,  2019/7648 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ANKARA 10. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçundan doğrudan zarar görmeyen ...’nün kamu adına katılma hak ve yetkisi olmadığından, yerel mahkemece yanılgılı biçimde verilen katılma kararı hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden, ...’nün temyiz isteğinin reddi ile sanığın temyiz talebine hasren yapılan incelemede;
    1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “06.09.2013” yerine “2013” olarak yanlış yazılması,
    2- İddianamede ve mütalaada sanık hakkında TCK"nın 186/1-2. maddesinin uygulanması talep edildiği halde sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 187/1-2. maddesinin uygulanması,
    3- Dava konusu ilaçların kişilerin hayatlarını ve sağlığını tehlikeye sokacak nitelikte olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4- Adli sicil kaydı bulunmayan ve yeniden suç işlemeyeceğine dair oluşan olumlu kanaat nedeniyle TCK"nın 51. maddesi gereğince sanığın cezasının ertelenmesine karar verilmiş ise de, daha lehe olan CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve TCK"nın 62. maddesinin uygulanması yönünden ise olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    5- Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    6- Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçundan doğrudan zarar görmeyen ...’nün CMK"nın 237. maddesi uyarınca mağdur veya suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla bu suçla ilgili davaya katılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden sanık aleyhine, katılan idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 04.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.