Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2221
Karar No: 2019/6160
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2221 Esas 2019/6160 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/2221 E.  ,  2019/6160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Davacı, ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1960 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 21.01.2013 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 10.03.2015 tarihli bilirkişi rapor ve eki krokilerinde (B) harfi ile gösterilen 574,10 metrekare ve (D) harfi ile gösterilen 1.637,77 metrekare yüzölçümlü taşınmazların tarla vasfı ile davacı adına; aynı raporda (C) harfi ile gösterilen 409,53 metrekarelik kısmın davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (E) harfi ile gösterilen 513,50 metrekare ve (F) harfi ile gösterilen 3.131,87 metrekare yüzölçümlü taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, (A) harfi ile gösterilen 20.570,54 metrekare yüzölçümlü bölüm 1693 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığından bu bölüm yönünden talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı adına tesciline karar verilen bölümler yönünden davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak mahkemece taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarında, çekişmeli taşınmazın meraya sınır olmakla birlikte mera vasfında olmadığı, meranın çekişmeli taşınmaza komşu üst tarafta bulunan tepelik alan olduğu, taşınmazda meraya doğru bir genişleme olmadığı ve mera ile taşınmaz sınırının belirgin olduğu ifade edilmiş ise de, İlçe Tarım Müdürlüğünden gelen 20.02.2013 tarihli ve İl Tarım Müdürlüğünden gelen 8.03.2013-28.11.2013-20.05.2014 ve sonraki tarihli yazı cevaplarında, davaya konu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu alanın 4342 sayılı Yasa"nın 5-b maddesi kapsamında mera olarak tespiti yapılan ve sınırlandırılan alan içerisinde kaldığı bildirilmiş olup, Dairemizin 21.12.2017 tarihli ve 11.10.2018 tarihli geri çevirme ilamlarında çekişmeli taşınmazın kuzey ve kuzey doğu sınırında yer alan bölümün mera özel siciline kaydedilip kaydedilmediğinin saptanması istendiği halde, bu konu tam olarak açıklığa kavuşturulamamış bu yerlerin mera tahsisi yapılıp yapılmadığı anlaşılamamıştır. Ayrıca komşu (eldeki davanın konusu olan taşınmaz bölümlerinin güney ve güney doğusunda bulunan) 2882 parselin kuzeyinde özel siciline tescilli 3870 nolu mera parselinin bulunduğu Tapu Müdürlüğünün
    21.02.2019 tarihli yazısından anlaşılmış olup, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik raporlarda, 3870 nolu mera parselinin tahdit yahut kadastral krokisi ile davaya konu taşınmaz bölümlerini bir arada gösterir tarzda pafta üzerinde bir çakıştırma yapılmamış ve mera sınırı ile tescili istenen taşınmaz bölümlerinin sınırları bu krokiler üzerinde gösterilmeden alınan raporlara dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu olduğu belirtilen 3870 nolu parselin oluşumuna esas bilgi ve belgeler (kadastro sonucu oluşmuşsa kadastro tutanağın ve paftası, tahsis kararı sonucu oluşmuşsa mera tahsisine ilişkin tüm bilgi ve belgeler ile dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alındıktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu mahallelerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve tanıklar ile 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldıkları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı bu şekilde taşınmaz bölümleri üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, taşınmaz bölümlerinin öncesinin mera olup olmadığı, meradan nasıl ayrıldığı, özellikle meradan açılıp açılmadığı net olarak açıklığa kavuşturulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama sırasında dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki oluşursa gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine, kadastro paftası ve mera tahsis haritası ile çekişmeli taşınmazları bir arada gösterir ve kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırır şekilde, keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli; ziraat bilirkişisinden, önceki keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulgular da değerlendirilerek, taşınmaz bölümlerinin nitelikleri, toprak yapıları, komşu parsellere göre arz ettiği özellikler ve taşınmazlar ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadıkları, hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek fotoğrafları çektirilerek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz bölümlerinin işaretlenmesi istenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlerde çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliklerinin ne olduğu ve imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmişlerse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine,
    yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi