Esas No: 2021/7772
Karar No: 2022/3257
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/7772 Esas 2022/3257 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/144 E - 2020/232 K sayılı kararı incelendiğinde, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemiyle açılan davada, davanın reddine karar verilmesi hatalı bulundu. Davacının bedele dönüşen payına ilişkin tebligat yapılmadığı ve bedeli arttırma davasından feragat edilmediği için davanın hak düşürücü süre geçilmeden açıldığı belirtildi. İdari nitelikteki hissenin bedele dönüştürülmesi işleminde, kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceği ve haksız fiil ya da aktif bir ilişkinin varlığından bahsedilemediği için Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uygulanamaz. İmar Kanunu'nun 17. maddesi gereği bedel takdirleri ve bedele itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılması öngörülmüştür. Gerek İmar Kanunu gereğince yapılan parselasyon işlemleri, gerekse İmar Affı Yasası'nda öngörülen imar ıslah çalışmaları bir idari karara dayandığından, hissenin bedele dönüştürülmesi işlemi idari nitelikte olup, bir kamulaştırma işleminden söz edilemez. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 125, İmar Kanunu madde 17, Kamulaştırma Kanunu madde 2942.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılmasına ilişkin davada yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/144 Esas - 2020/232 Karar sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/144 E - 2020/232 K sayılı kararının incelenmesinde,
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; Kadıköy Belediye Encümeni'nin 14.02.1995 tarihli kararı ile davacının bedele dönüşen 26 ve 104 m² payı yönünden davacıya tebligat yapılmadığı, 04.04.1996 tarihinde ödeme emri çıkartıldığı, aynı tarihte Kadıköy 11. Noterliği'nce tanzim edilen feragatname ve muvafakatname başlıklı belgede davacı tarafından İlçe Kıymet Takdir Komisyonunca takdir edilen bedel ile şuyulandırma ve bedele dönüştürme işlemine muvafakat ettiği belirtilen konularda ...na karşı hiçbir yasal hakkını kullanmayacağı hususunda taahhütte bulunduğu anlaşılmıştır.3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesi gereği bedel takdirleri ve bedele itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılması öngörülmüştür. Gerek İmar Kanunu gereğince yapılan parselasyon işlemleri, gerekse İmar Affı Yasası'nda öngörülen imar ıslah çalışmaları bir idari karara dayandığından, hissenin bedele dönüştürülmesi işlemi idari nitelikte olup, bir kamulaştırma işleminden söz edilemez.
Burada bir haksız fiil ya da akti bir ilişkinin varlığından söz edilemeyeceğinden, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinin olayda uygulama yeri olmadığı gibi; davacı payının, Kadıköy Belediye Encümeni’nin 14.02.1995 tarihli kararıyla davalı yararına bedele dönüştürme işlemi davacıya tebliğ edilmediğinden, dava tarihi itibariyle, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürenin geçirildiğinden söz edilemez. Ayrıca noterde düzenlenen belgenin ibraname niteliğinde olduğu ve ibranamede imar uygulamasında bedele dönüşen payı için idarece takdir edilen bedelin artırılması davası açma hakkından feragat edildiği açıkça belirtilmediğinden, dava açma hakkından feragat ettiğinden de bahsedilemeyeceğinden; işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/144 E - 2020/232 K sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMKnın 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.