10. Hukuk Dairesi 2019/6895 E. , 2020/363 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira, şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, İstanbul 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, İstanbul 1975, s. 209 ). Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4. Baskı, 2004, s. 1309)
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2009 gün ve 2009/11-173 E. -2009/247 K sayılı ve 14.3.2012 tarih ve E. 2011/12-850, K. 2012/147 sayılı ilamlarında da; iflas eden şirketin ticaret sicilinden kaydı silinmekle dava ve taraf ehliyetinin sona ereceği kabul edilmiştir.
Eldeki davada, davalı şirketin ehliyetinin sınırlandırılıp sınırlandırılmadığı hususunda tereddüt hâsıl olmakla; Mahkemece davalı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek, davalı şirketin iflas edip-etmediği ve sicilden terkin edilip edilmediği araştırılarak, gıyabi hükmün, tasfiye halinin devam etmesi halinde, şirketi temsile yetkili son tasfiye memuruna, en son tasfiye memurunun dosyada adı geçen Muittin Görür olması halinde ise dosyanın işlem yapılmaksızın iadesi, başka bir tasfiye memurunun bulunması halinde ise bu kişiye usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlandıktan ve temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, gerektiğinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 21.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.