Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4048
Karar No: 2019/6158
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/4048 Esas 2019/6158 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/4048 E.  ,  2019/6158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sonucu, ... ada 45 parsel sayılı 2.809,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 3 ve 46 parsel sayılı taşınmazlarla bir bütün olarak ... mirasçılarının kullanımında olmakla birlikte 1986 tarihli fotogrametrik paftada kumluk olarak görünmesi nedeniyle zilyetlikle edinme süresinin tamamlanmadığı açıklanarak davalı Hazine adına tespit edilmiş; tutanağın beyanlar hanesinde ...,... ve ...’lerin işgalinde” olduğu gösterilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 106 ada 45 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın en az 50 yıldan beri nizasız ve fasılasız kullanıldığı, taşınmaz her ne kadar babadan intikal etmiş olsa da, kadastro tespiti olan 2006 yılından önce yaklaşık 35 yıl davacının taşınmazı tek başına ekip biçerek, nizasız ve fasılasız zilyetliğinde bulundurduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Davaya konu taşınmaz hakkında, iş bu dosyanın davacısı olan ... tarafından, daha önce Maden Kadastro Mahkemesi"nde, taşınmazın ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açıldığı ve bu dava sonucunda, Kadastro Mahkemesi"nin 2006/40 Esas, 2007/57 Karar sayılı kararı ile taşınmazın davacının murisi olan ... mirasçıları adına tesciline karar verildiği ve bu kararın, Dairemizin 2008/9869-8400 Esas-Karar sayılı ilamı ile, "Kadastro mahkemelerinin 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan davalara bakmakla görevli olup, davanın askı ilan süresi geçtikten ve tespit kesinleştikten sonra açılmış olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi" gereğine değinilerek bozulduğu, bu bozma ilamından sonra dava dosyasının Kadastro Mahkemesi’nin 2009/35 Esasına kaydedilip, 2009/52 Karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verilerek Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği ve Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/119 Esas, 2010/1 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve Sulh Hukuk Mahkemesi"nin bu dosyasının 03.12.2014 tarihli arşiv ayıklama imha komisyonu tutanağı ile imha edildiği, tapulama tutanak aslının Tapu Müdürlüğüne devredilmemesi (muhtemelen imha edilen dosya içerisinde kalması) nedeniyle, çekişmeli taşınmazın tapuya tescilinin halen yapılmadığı ve Kadastro Mahkemesi’nde davalı göründüğü anlaşılmış ise de, yukarıda değinilen bozma ilamı içeriği dikkate alındığında, dava konusu taşınmaza ilişkin tespite karşı askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından, tespitin 04.11.2006 tarihinde kesinleştiğinin kabulü gerekir.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz, 1986 tarihli fotogrametrik paftada kumluk olarak göründüğü ve kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap süresi oluşmadığından Hazine adına tespit edilmiş olup, taşınmazın doğu sınırında dere bulunması da dikkate alındığında, taşınmazın bu niteliğine göre, keşfe jeolog bilirkişinin de katılımı sağlanarak taşınmazın komşu derenin taşkın sahasında bulunup bulunmadığı araştırılmamış, tespit tutanağı içeriğinde yer alan hususlar keşifte dinlenen mahalli bilirkişiye sorulmamış, tek ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen soyut içerikli ve taşınmazda ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığının tespiti bakımından yetersiz rapora itibar edilmiş, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Ayrıca, çevre taşınmazlarına davacı ve kardeşleri adına iştirak halinde tespit ve tescil edilmiş olması nedeniyle, davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı, bir başka ifade ile bu yerin, taksim, hibe ve mirasçılar arasında pay devri gibi bir tasarrufi işlemle davacıya intikal mi ettiği, yoksa davacının kullanımının tereke adına mı olduğu hususlarının araştırılması gerektiği halde, mahkemece bu konu üzerinde de durulmamıştır. Böylesine eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava dilekçesinin açıklama kısmında "adına" ibaresi, sonuç kısmında ise “adımıza” ibaresi kullanılarak taşınmazın tescili talep edildiğinden, mahkemece öncelikle, davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak talebinin tereke adına mı, yoksa kendi adına tescil mi olduğu açıkça belirlenmeli; davacının, muris ... terekesi adına talepte bulunduğunu açıklaması halinde, miras bırakanın dava dışı diğer mirasçılarının davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci atanması için davacıya gerekli süre verilmeli; bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin tamamlanması halinde, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, HMK"nın 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında tespit bilirkişileri, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, jeolog ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşifte taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında yerel bilirkişi, tanıklar ve tespit bilirkişilerinden maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların geçmişteki ve şimdiki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısıyla ilgili ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesi istenilmeli; jeolog bilirkişiden, dava konusu taşınmazın komşu derenin taşkın sahası kapsamında bulunup bulunmadığı, dereden kazanım olup olmadığı hususlarında rapor alınmalı; keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    08.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    G/K

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi