Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3213
Karar No: 2018/7330
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3213 Esas 2018/7330 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/3213 E.  ,  2018/7330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : 1. İş Mahkemesi

    K A R A R
    A)Davacı İstemi:
    Dava, 01/04/1997 tarihi itibariyle sigortalı olarak çalıştığının tespitini istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
    ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın hak düşürücü süre nedeniyle ret edilmesi gerektiğini, davalı işveren tarafından 01/04/1997 tarihinde işe giriş bildirgesi verildiğini, ancak hizmetin bildirilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece Mahkemesince; “Davalı iş yerinin ... Şube iş yeri olduğu sabittir. Dinlenen bordro tanıkları ve komşu işyeri tanıkları aradan geçen zaman nedeni ile davacıyı tanımamışlardır. Sadece ... ; çok net olmamakla göz aşinası olarak tanıdığını beyan etmiştir. Davacı tanığı ... ; davacının iş yerinde çalıştığını beyan etmiştir. Davacının işe giriş bildirgesi olması ve özellikle bordro tanığı ... ve davacı tanığı ... beyanları dikkate alınarak, davacının 01/04/1997 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Davacının davasının kabulü ile, Davacının 01/04/1997 tarihinde 1 gün süreyle davalı ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketinde sigortalı sayılacak şekilde çalıştığının tespitine, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı ... vekili ; hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını,cevap dilekçesinde belirtilen hususları tekrar ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince “Tüm dosya kapsamından ve özellikle, işe giriş bildirgesinin süresinde Kuruma verilmesi, ihtilaflı dönem bordro tanığı olan ... ve özellikle komşu işyeri çalışanı olduğu anlaşılan ..."ın ve davacının çalışmasını bilen diğer tanıkların beyanları dikkate alındığında hüküm altına alınan şekilde 1 günlük çalışmasının olduğu sabit olmuştur.” gerekçesiyle “Feri müdahil kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili “ Davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi gerekir. Sadece işe giriş bildirgesinin varlığı çalışmanın ispatı değildir. Davada dinlenen tanıklar davanın kabulüne yönelik ispat derecesinde beyanda bulunamamışlardır. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 10/11/1959 doğumlu davacının, 01/04/1997 tarihinde 38 yaşında olduğu, 01/04/1997 tarihli işe giriş bildirgesinin, ... Mahallesi ... Sokak ... İşhanı No:2/8 .../... adresinde kurulu ... sicil numaralı ... Sigorta Aracılık Hiz.Ltd.Şti işyerinden 24/04/1997 tarih,... varide sayısı ile Kuruma verildiği, ... sicil numaralı, ... Sigorta Aracılık Hiz.Ltd.Şti işyerinin 20/03/1996-31/01/2000 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, anılan işyerinden 1997/1-2 dönemde dönem bordrosu verildiği, dinlenen 4 bordro tanığından yalnızca birinin göz aşinalığı olduğunu, diğerlerinin davacıyı tanımadığını beyan ettiği, Mahkeme gerekçesinde ifadesine dayanılan tanık ...’un beyanında; “davacıyı çok net olmamakla birlikte görmüş gibiyim ama çok emin değilim aradan çok uzun zaman geçti, ben çalışırken 4-5 kişi çalışıyordu birkaç bayan vardı, davacıyı göz aşinası olarak tanıyorum ama çok da emin değilim” ifadelerine yer verdiği, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş; dinlenen bordro tanığı yapılan işin niteliği ve çalışmasına ilişkin net bilgi veremediğinden, komşu işyeri tanığının beyanı kabule yeterli olmadığından ve ayrıca sigorta kayıtları getirtilmediğinden, öncelikle komşu işyeri tanığının sigorta kayıtlarını getirterek beyanlarının içeriğini sorgulamak, başka komşu işyeri tanığı dinlemek, Kurumdan, Belediye"den ve Vergi Dairesinden sorulmak suretiyle ayrıca zabıta marifetiyle sağlıklı bir araştırma yaptırılarak komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını tespit etmek, sonrasında bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının kayıtları ...’dan getirtilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işe giriş bildirgesinin aslını Kurumdan getirterek imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit etmek, sigorta sicil numarasının hangi ilin ve yılın serilerinden olduğunu Kurumdan sormak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi