6. Ceza Dairesi 2017/7 E. , 2017/962 K.
"İçtihat Metni"
Mağdur ..."e yönelik nitelikli yağma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin BAKIRKÖY 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25/11/2010 gün, 2010/184 Esas ve 2010/264 karar sayılı hükmü o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 15/06/2015 gün, 2013/12592 Esas, 2015/41400 sayı ile;
"Park içinde dondurma satıcısı olan mağdur ... aynı park içindeki tuvaletten çıktığı sırada, sanıkların ücret olarak 50 kuruş istediği, mağdurun burada çalıştığını belirterek para vermeyeceğini söylemesi üzerine, sanık ..."in aniden kafa atıp yumrukla vurduğu, diğer sanık ..."ın ise “İlla ki parayı vereceksin yoksa seni öldürürüm” deyip yumruk attığı, fırsatını bulan mağdurun kaçtığının anlaşılması karşısında; mağdurun yargılama aşamasındaki sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik anlatımına itibar edilip delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında yağma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi" şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/05/2016 gün ve 2015/331 Esas 2016/202 sayılı karar ile;
“Mahkememizin 25/12/2010 tarih, 2010/184 Esas, 2010/264 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün yapılan temyiz neticesi Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2013/12592 Esas, 2015/41400 Karar sayılı ilamı ile park içinde dondurma satıcısı olan mağdur ... aynı park içindeki tuvaletten çıktığı sırada, sanıkların ücret olarak 50 kuruş istediği, mağdurun burada çalıştığını belirterek para vermeyeceğini söylemesi üzerine, sanık ..."in aniden kafa atıp yumrukla vurduğu, diğer sanık ..."ın ise “İlla ki parayı vereceksin yoksa seni öldürürüm” deyip yumruk attığı, fırsatını bulan mağdurun kaçtığının anlaşılması karşısında; mağdurun yargılama aşamasındaki sanıkları suçtan kurtarmaya yönelik anlatımına itibar edilip delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında yağma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde olay tarihinde, gece sayılan zaman diliminde sanıkların yakınıcıya karşı nitelikli yağma ve yaralama eylemlerini gerçekleştirdikleri iddiası ile açılan kamu davasında; sanıkların yakınıcıya yönelik almış oldukları alkolün etkisiyle daha önce tanımalarından kaynaklı olarak söz atmaları neticesinde yakınıcının da kendilerine sinkaflı söz ile karşılık vererek sanıkların her ikisinin birlikte kasten yaralama eylemlerine maruz kaldığı, olay sonrası sanıkların mağdurun yaralanmasını takiben yakınıcıya yardımcı olup olayın geçtiği yerde birlikte bulundukları, yakınıcının şikayetçi olmadığı, bu suretle sanıkların yakınıcıya yönelik yağma suçuna ilişkin varlığı kabul edilebilir bir kasıtla hareket etmedikleri, başlangıçtaki yakınıcıya yönelik sözlerinin tahrik içerikli olmayıp, yakınıcının sinkaflı sözler ile yanıt vermesinden dolayı basit tıbbi müdahele ile iyileşmesi mümkün olmayan ve birinci derecede kırık meydana getirecek biçimde yakınıcının yaralanmasına sebebiyet verdikleri bu nedenle Mahkememizce Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı direnilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, zira sanıkların yağma kastının bulunmadığı, tuvalet parasını kendileri için istemedikleri, sadece tuvalet parası vermeyen müştekiye bu ücretin ödenmesini isteyen sözler sarf ettikleri bunun üzerine müştekinin tuvalet ücretini ödemesini gerekmediğini belirtip sanıklara hakaret ettiği ve sanıkların mağduru darp ettikleri, Mahkememizce darp suçu ile verilen hükmün itiraza tabi hüküm olup kesinleştiği, dosyadaki tüm deliller ve oluşan kanaat neticesinde sanıkların yağma suçunu işlemedikleri ve böyle bir kasıtlarının da bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla yağma suçu yönünden ayrı ayrı beraatlerine dair aşağıdaki şekilde oy birliği ile hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 20/09/2016 ve 2016/346752 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilen dosyada;
5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10. maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07/12/2016 gün, 2016/1211 Esas ve 2016/964 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Oluş ve dosya kapsamına göre, suçu sürüklenen çocuk üzerine atılı yağma suçu sübut bulmadığı halde hakkında verilen mahkumiyet kararının gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair;
Dairemizin 15.06.2015 gün 2013/12592 Esas, 2015/41400 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2015/331 Esas 2016/202 Karar sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
CMK"nın 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.