4. Hukuk Dairesi 2015/12371 E. , 2017/5657 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalı alacaklı tarafından ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/1614 D.İş sayılı dosyasında dava dışı... A.Ş hakkında ihtiyazı haciz kararı alındığını, davacı şirketin dava dışı borçlu şirket ile bağı olduğu gerekçesi ile davacı iş yerinde haciz tatbik edildiğini, haciz sırasında borçlu şirket ile bir bağının olmamasına rağmen şirketin menfaati ve işlerin aksamaması için ihtirazi kayıtla dosya borcunun ödendiğini, ... 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1946 esas sayılı dava dosyasında davacı şirketin istihkak iddiasının kabulüne karar verildiğini ve haciz baskısı altında ödenen bedelin geri alındığını, fakat icra dosyasına yatırılan paranın yatırıldığı tarihten iade alındığı tarihe kadar olan dönemdeki gelirinden yoksun kaldığını belirterek, uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek ıslah edilen miktar da göz önüne alınarak maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacının bilirkişi raporunda hesap edilen miktara göre maddi tazminat talebini 30/10/2014 tarihinde ıslah ettiği ve davalı tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı defi"nde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi gereği, haksız fiil nedeniyle tazminat talebiyle açılacak davada zamanaşımı, zarara ve failine ıttıla tarihinden itibaren 2 yıl ve her halde fiilin vukuundan itibaren 10 yıllık süreye tabidir. Eylemin aynı zamanda suç oluşturması durumunda uzamış (ceza) zamanaşımı uygulanacaktır. Davaya esas eylem suç niteliğinde
değildir. Davacının açtığı istihkak davası kabulle sonuçlanmış ve karar Yargıtayca onanarak 18/09/2012 tarihinde kesinleşmiştir. İstihak davasının kesinleştiği tarih itibarıyla haczin
haksızlığı saptanmış olup zamanaşımının bu tarihten itibaren başlatılması gerekir. Davanın ıslah edildiği 30/10/2014 tarihine kadar yasada öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu sebeple ıslahla istenen miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmamış bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3-Yargılama giderleri arasında bulunan avukatlık ücreti, haklılık durumuna göre vekille temsil edilen taraf yararına hesap ve takdir edilir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinin 2. fıkrasına göre manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına hükmedilen vekalet ücretinin tarifenin üçüncü kısmına göre davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Mahkemece anılan bu husus gözetilmeden eksik vekalet ücreti takdiri nedeniyle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 ve 3) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.