Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10631 Esas 2018/2660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10631
Karar No: 2018/2660
Karar Tarihi: 05.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10631 Esas 2018/2660 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 469 ve 470 parsel sayılı taşınmazın sahibi olduğunu, davalının kadastro yolunu kapatarak tarlasına gidişini ve ziraat yapmasını engellediğini iddia ederek davalının yola elatmasının önlenmesini talep etmiştir. Davalı ise kadastronun ayırdığı yola müdahale etmediğini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir ancak davalı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir, mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve davalının yola müdahalesinin ne şekilde bulunduğu hususu tespit edilmelidir şeklinde karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: -
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 356.
14. Hukuk Dairesi         2015/10631 E.  ,  2018/2660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.08.2014 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı, 469 ve 470 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının kadastro yolunu kapatarak tarlasına gidişini ve ziraat yapmasını engellediğini ileri sürerek davalının yola elatmasının önlenmesini istemiştir.
    Davalı, kadastronun ayırdığı yola bir müdahalesinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı temyiz etmiştir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu yerde yapılan keşifte dinlenen tanık ... davacının gösterdiği yerden davalının sürüsünü geçirdiğini, diğer tanık ise davalının sürüsünü geçirip geçirmediğini bilmediğini beyan etmiştir. Keşif sonucu alınan 21.01.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda ise; 540 m2lik yolun davalı tarafından ekilip biçildiği belirtilmiştir. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriği ile tanık beyanlarının uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki mahkemece kurulan hükümde de, müdahalenin niteliği belirtilmediği gibi gerekçe kısmında buna ilişkin bir açıklama da yapılmamıştır. Bu şekilde kurulan hüküm infaza elverişli ve yeterli değildir.
    Mahkemece dava konusu yerde yapılan keşifte tanık beyanları alınmış ve zapta geçirilmişse de davalının yol olduğu iddia edilen yere müdahalesinin bulunup bulunmadığı, müdahalesi varsa, ne şekilde müdahale ettiği konusunda sorular sorularak gerekli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve davalının yola müdahalesinin ne şekilde bulunduğu hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmelidir. Davalının elattığı belirtilen yerler, bilirkişilerce hazırlanacak rapordaki krokiye işaretlettirilmeli, içeriği tanık beyanlarıyla da uyumlu denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılmalı sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.