Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1616
Karar No: 2020/349
Karar Tarihi: 21.01.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/1616 Esas 2020/349 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/1616 E.  ,  2020/349 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : .... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

    Dava, Kurumun yersiz aylık borcu tahakkuk işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
    ...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, ... Köylere Hizmet Götürme Birliğindeki çalışması nedeniyle, davalı Kurum tarafından çalışma süresine rastlayan dönemde ödenen yaşlılık aylıklarının faiziyle geri tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptalini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum, davacının yaşlılık aylığı alırken 4/1-a kapsamında Birlik nezdinde geçen çalışmalarının 5335 sayılı Yasa"nın 30. maddesi kapsamında kaldığından yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu, iptale konu bir hususun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "... Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davanın, davacının emekli olduktan sonra 09.05.2012-31.01.2014 tarihleri arasında ... ili Merkez ve Köyleri Hizmet Götürme Birliği işyerinde 5335 sayılı Yasa"nın 30.maddesi gözetilmeyerek sosyal güvenlik destekleme primi ödenerek çalışmış olduğu sürelere ilişkin ödenen toplam tutarın kuruma iadesi ile ilgili kurum işleminin iptali talebine ilişkin olduğu, 5335 sayılı Yasa"nın 30.maddesi gereğince herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların genel bütçeye dahil dairelerin, katma bütçeli dairelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına açıktan atanamayacaklarının düzenlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin kanunla belirtilen kurum ve kuruluşlarda birlik ve kamuya ait diğer ortaklıklarda herhangi bir pozisyon ve görevde çalıştırılamayacağı, somut olayda davacının yaşlılık aylığı kesilmeden ... ili Merkez ve Köyleri Hizmet Götürme Birliği kadrolarında çalıştırıldığı, Kurumun sosyal güvenlik destekleme primi ödenmesi nedeniyle davacının yaşlılık aylığı aldığından haberdar olmasına rağmen yaşlılık aylığının kesilmediği, ilgili kanunun emredici hükümlerine aykırı hareket edildiği, davacının birlik bünyesinde çalıştığı süre zarfında kurumun ödemiş olduğu yaşlılık aylıklarının faizi ile birlikte kurum tarafından iadesinin istendiği, davacının yaşlılık aylığı kesilmeden ... ili Merkez ve Köyleri Hizmet Götürme Birliğinde çalıştırılmasının mümkün olmamasına rağmen uzun bir süre çalıştırıldığı, kurulan hizmet akdinin hükümsüz olduğu, bu nedenle kurumun sözkonusu tutarın iadesine ilişkin tasarrufunun hukuksal bir dayanağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davanın kabulüne karar verilmiştir." gerekçesi ile,
    “...Davanın kabulü ile;
    Davalı Kurumun davacı hakkında oluşturduğu 05.04.2016 tarihli 84362235/2050201- 37984233728/1992706 sayılı işleminin iptaline,...” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “... Mahkemece, kurulan hizmet akdinin hükümsüz olduğu değerlendirilerek neticede davanın kabulü ile kurum işleminin iptaline karar verilmiş ise de, emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2015/10-914 Esas-2018/472 Karar nolu ilamında da belirtildiği üzere; " ...Sonuç itibariyla herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların, bu aylıkların kesilmeksizin kamu kurumlarından herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacakları ve görev yapamayacakları uygulamasına 01/01/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5277 sayılı Kanunun 25.maddesi ile başlandığı ve sonrasında da 27/04/2005 tarihinde yürürlüğe giden 5335 sayılı Kanunun 30.maddesi ile sürdürüldüğü, bu düzenlemenin 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giden 5510 sayılı Kanunun 105.maddesi hükmü karşısında halen yürürlükte olduğu açıktır. Anılan yasal düzenlemelere aykırı biçimde çalışılması durumunda; çalışanların fiilen ve çalıştıkları dönemlerdeki emeklilik ve yaşlılık aylıklarının SGK tarafından kesilmesi ve yersiz aylıkların istirdatı söz konusu olacaktır....Diğer taraftan uyuşmazlığın çözümünde ölçülülük ilkesi üzerinde durmakta yarar vardır....Açık kanuni düzenlemelere rağmen SGK tarafından davacının 506 sayılı Kanun uyarınca aldığı yaşlılık aylığı ödemelerine devam edildiği, davacının yaşlılık aylığı aldıktan sonra tekrar çalışmaya başladığı yönündeki bildirimin SGK kayıtlarında mevcut olduğu, görev yaptığı işyeri tarafından da SGK"ya bildirimde bulunulmadığı gibi SGK tarafından da uzun süre bu konuda bir araştırmanın yapılmadığı, bu haliyle yersiz yapılan ödemelerde SGK"nın da hatasının bulunduğu, davacının ise herhangi bir kasıtlı veya kusurlu davranışından bahsedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya yapıyan yersiz ödemelerin SGK"nın hatalı işleminden kaynaklandığının kabulü ile yersiz aylıkların geri alınmasında 5510 sayılı Kanunun 96.maddesinin (b) bendinin uygulanması gerekmektedir." şeklinde görüş bildirilmiştir.
    Dolayısıyla gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalı kurumun yersiz ödemelere 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi yerine 96/a maddesine göre faiz işletilmesine yönelik işlemin iptaline, yersiz ödemelere 96/b maddesi gereğince faiz işletilmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya dair taleplerinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile,
    “...Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulüne,
    ... İş Mahkemesinin 06/06/2017 tarih, 2016/239 Esas-2017/285 Karar sayılı kararının HMK"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
    Davanın kısmen kabulüne,
    Davalı kurumun dava konusu yersiz ödemelere 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi yerine 96/a maddesine göre faiz işletilmesine yönelik işleminin iptaline,
    Dava konusu yersiz ödemelere 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi gereğince faiz işletilmesi gerektiğinin tespitine,
    Fazlaya dair taleplerin reddine,...” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
    Davalı Kurum vekili tarafından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
    1-01.02.1959 doğumlu davacının 14.07.2009 tarihli tahsis talebine istinaden 15.07.2009 tarihinden itibaren 16.11.1981 sigortalılık başlangıç, 14.07.2009 işten ayrılış tarihleri esas alınarak, 8742 gün üzerinden 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmış ve ödenmekteydi.
    2-Davacının ise aylık almaya devam ederken,
    -35003 sayılı kime ait olduğu anlaşılmayan bir işyerinde 23.07.2005-01.09.2005,
    -35003 ... ili Merkez ve Köylere Hizmet Götürme Birliği 09.05.2012-31.01.2014, 1030490 nolu iş yeri 01.02.2014-28.02.2014,
    -1030490 sayılı Birliğe ait olduğu anlaşılan işyerinde 19.05.2006-14.10.2006, primine tabi geçen "2" kodu ile çalışmalarının geçtiği anlaşılan hizmet döküm cetveli mevcuttu.
    3-Davalı Kurumca 17.02.2017 tarihli işlemle, davacı hakkında hangi dönemlere ait olarak borç kaydedildiği anlaşılamayan bir tahakkuk ve ile 5335 sayılı Yasa kapsamında davacı hakkında 29.905,44 TL asıl, 16.621,36 TL faizle 96-a kapsamında borç tahakkuk ettirildi. Ve maaşından da kesinti yapılmaya başlandı. Ancak hangi ay itibari ile kesinti yapıldığı ve ne miktarda olduğu mahkemece belirlenmedi. Ayrıca davalı Kurum vekilinin cevabı ile borç dönemi bakımından, 26.05.2006-09.04.2017 tarihleri arasında ödenen aylıkların iadesi istenildi denilmiş ise de, davalı kurumca hangi dönemlerin esas alındığı ve özel şirketlerde geçen SGDP"ye tabi çalışmalarının dışlanıp dışlanmadığı hususları dosyadaki belgelerden anlaşılamıyor.
    4-Davacının 5521 7-3 maddesi kapsamında kuruma başvurusu mevcut ve 06.03.2017 tarihli başvuru hakkında davalı kurumca çalıştığı yer olan Doğanyurt Köylere Hizmet Götürme birliğinin 5335 sayılı Yasa kapsamında bir işyeri olduğu gerekçesi ile borcun iptal edilmeyeceğine dair cevabi yazıdan sonra dava açıldığı anlaşılıyor.
    Uyuşmazlık, 506 sayılı Yasa kapsımında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra ... Köylere Hizmet Götürme Birliği"nde çalışan davacının bu çalışmalarının 5335 sayılı Yasanın 30. maddesi kapsamında olup olmadığı hususundadır.
    Davanın yasal dayanağı, 5335 sayılı Kanun"un 30/2 maddesi "Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50"sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar." düzenlemesini içerir.
    Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin düzenlendiği 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun "Köylere hizmet götürme birlikleri" başlıklı 18. maddesinde ise, ilçelerde, tarım ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, yol, su, kanalizasyon ve benzeri altyapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere, tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan, köylere hizmet götürme birliği kurulabileceği; merkez ilçelerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının, diğer ilçelerde kaymakamın birlik başkanı olduğu; köylere hizmet götürme birliklerinin, ihtiyaca göre hizmet akdiyle personel istihdam edebileceği; "Birliğin gelirleri" başlıklı 15. maddesinde ise, birlik üyelerinin, birliğin kuruluş ve faaliyet giderlerine katılma paylarının, birlik meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretlerin, diğer kamu kurum ve kuruluşlarından aktarılacak ödeneklerin, taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirlerin, kira ve faiz gelirlerinin, bağışların, köylere hizmet götürme birlikleri için il özel idaresi bütçesinden ayrılacak payın birliğin gelirlerini oluşturacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle Birlik kanunla sayılan hizmetlerin yerine getirilebilmesi için köylerin katılımı ile oluşturulduğundan ve gelirleri de bütçeden aktarılmadığından dava konusu birlik nezdinde geçen çalışma 5335 sayılı Kanun"un 30/2 maddesi kapsamında bir çalışma değildir.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ve benimsenen ilkeler kapsamında, uyuşmazlık konusu husus yeniden usulünce incelenip, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi