Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/1274 Esas 2019/11327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1274
Karar No: 2019/11327
Karar Tarihi: 24.06.2019

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/1274 Esas 2019/11327 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hükümle birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrası ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği belirtiliyor. Bu yöntemde önce bilinen en son adres esas alınarak normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerektiği ifade ediliyor. Gerçek kişiler yönünden tebliğ yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunluluğu olduğu belirtiliyor. İlgili dosyada mahkumiyetine karar verilen temyiz dışı sanığın, bilinen en son adresi esas alınarak çıkarılan tebligatın adresten tanınmadığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı ancak usulsüz olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi için sanığın cezaevinde olması halinde cezaevinde, aksi halde sanığın ifadesinde
2. Ceza Dairesi         2019/1274 E.  ,  2019/11327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekir.
    Ayrıca, gerçek kişiler yönünden Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunludur.
    İncelenen dosyada; mahkumiyetine karar verilen temyiz dışı sanık ...’nın yokluğunda verilen 10/12/2014 tarihli kararın tebliği için adı geçenin bilinen en son adresi esas alınarak çıkarılan tebligatın adresten tanınmadığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmakta ise de; Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması ve sanığın adres kayıt sisteminde adresinin de bulunmaması gerekmektedir. Aksi halde 35. maddeye göre tebligat yapılması mümkün değildir. Mahkemeye bildirilen adrese daha önce yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığından ve sanığın MERNİS adresi de tespit edilmeden kendisine 35. maddeye göre yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; adı geçen sanığa gerekçeli kararın usulüne uygun olarak (sanığın cezaevinde olması halinde cezaevinde tebliği, aksi halde sanığın ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek, tebliğ belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten ve ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 24/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.