6. Ceza Dairesi 2014/5639 E. , 2017/950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında 765 sayılı TCK.497/1, 61/1, 40, 2253 sayılı Kanunun 12/2. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, sanığın yapılan yargılama sonucunda 765 sayılı TCK.497/1, 61, 59/2, 2253 sayılı Kanunun 12/2. maddeleri uyarınca sanığın 2 yıl 1 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın sanık savunmanı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 28.06.2006 gün, 2004/9681 Esas, 2006/6913 Karar sayılı ilamı uyarınca "Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK.497/1, 61, 2253 sayılı Kanunun 12/2, TCK.59/2, 40, 2253 sayılı Yasanın 38.maddelerine göre, hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nın aynı suça uyan TCK.149/1-a-c-d, 35/1-2, 31/2, 62/1, 63. maddelerinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanının alt ve üst sınırları bakımından, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında sanık yararına olması ve 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yeniden değerlendirme ve uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması ve hükümden sonra yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23.maddesi uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş; İstanbul 1.Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi bozma ilamına uyulmasına karar vererek yargılamaya devamla; 08.10.2007 tarih 2006/732 Esas, 2007/180 Karar sayılı ilamıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 149/1-a-c-d, 35/2, 31/2, 62/1, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş; verilen karara sanık savunmanın itiraz etmesi üzerine de İstanbul 2.Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi 02.11.2007 tarih 2007/71 Değişik iş sayılı kararı ile hükmün düzeltilerek sonuç olarak sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 23.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiş; bu kararın da 02.11.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Sanığın denetim süresi olarak öngörülen 3 yıllık süre içerisinde 06.07.2008 tarihinde 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçunu işlemesi işlemesi sebebiyle sanık hakkında Bakırköy 28.Asliye Ceza Mahkemesi"ne 2008/1240 Esas ve 2009/598 Karar sayılı dava dosyasından kamu davası açıldığı, anılan dava neticesi sanığın 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.62, 53, 54. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500.-TL adli parası cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi olan 3 yıl içerisinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle de evvelce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık hakkında mahkemesine ihbarda bulunulmuş, bu karar da usulüne uygun olarak 03.09.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bakırköy 28.Asliye Ceza Mahkemesinin ihbar yazısına istinaden mahkeme kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanması için duruşma açarak 07.05.2013 tarihinde sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar vermiş; işbu kararın sanık savunmanı tarafından yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemine uyan TCK.149/1-a-c-d, 35/2, 31/2, 62, 63. maddelerine uyan suçun gerektirdiği ceza için belirlenen zamanaşımını düzenleyen aynı Yasanın 66. maddesinde 15 yıllık süre belirlendiği, TCK.nın 66.maddesinin 2.fıkrası uyarınca ise 12-15 yaş grubunda bulunan sanık için bu sürenin yarısının geçmesiyle kamu davasının düşeceği öngörülmüştür. Yine aynı yasanın 67.maddesinin son fıkrasında dava zamanaşımının yasada tahdidi olarak öngörülen sebeplerle kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi ile ilgili suça ilişkin olarak yasada belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı öngörülmüştür. Buna göre 12-15 yaş grubunda sanığın eylemine uyan atılı suçun olağan zamanaşımı süresi 7 yıl 6 ay olup, olağanüstü halde kesintili zamanaşımı süresi 11 yıl 3 ay olacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 01.03.2016 tarih 2015/3-599 esas, 2016/99 karar sayılı kararında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin davalarda dava zamanaşımı süresinin ne zaman duracağı ve ne zaman işlemeye başlayacağını tartışmıştır. Anılan kararda Yüksek Ceza Genel Kurulu "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde denetim süresi sonunda, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde ise yeni suçun işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacaktır" kararına yer vermiştir.
Somut olayımızda nitelikli yağma suçunun zamanaşımı süresi TCK.nun 66.maddesinde 15 yıl olarak öngörülmüş olup, aynı maddenin 2.fıkrasına göre 12-15 yaş grubunda olan sanık ... hakkında zamanaşımı süresi bu sürenin yarısı 7 yıl 6 ay olup; olağanüstü hallerde yarısına kadar; yani 11 yıl 3 aya kadar uzayacaktır. Suçun işlendiği tarih olan tarihinde başlayan zamanaşımı süresi olağanüstü zamanaşımı süresinin 12.10.2013 tarihinde dolması gerekir, ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun anılan kararı ışığında sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği tarih olan 02.11.2007 tarihi ile sanığın 2.suçu işlediği tarih olan 06.07.2008 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresininin 8 ay 4 gün süreyle durduğunun kabulü gerektiğinden bu sürenin olağanüstü zamanaşımı süresi olan 12.10.2013 tarihine eklenmesi halinde sanık hakkında açılmış bulunan kamu davasında olağanüstü zamanaşımı süresinin 16.06.2014 tarihinde inceleme tarihinden önce dolmuş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.