12. Hukuk Dairesi 2014/23356 E. , 2014/31244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, borcu ödediğini ileri sürerek, borca itiraz etmiş, mahkemece; itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK"nun 169-a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından her biri 10.000 TL bedelli 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığı, borçlunun takibe konu edilen bonolara ilişkin ödeme itirazında bulunduğu ve bu ödemeye ilişkin olarak takip dayanağı bonolara açıkça atıfta bulunan 06.08.2013 tarihli 10.000 TL bedelli, 20.08.2013 tarihli ve 10.000 TL bedelli olmak üzere iki adet gider makbuzu fotokopisi sunduğu, ve belge asıllarının alacaklıda olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Alacaklı borçlu tarafından sunulan ödeme belgelerindeki imzaya ve bedele itiraz etmemiş, ancak makbuzlarda yazılı olan ve dayanak bonolara atıf yapan açıklamaların ödeme belgelerine sonradan eklendiğini, sunulan makbuzların,takip dayanağı bonolara ilişkin olmadığını savunmuştur.
Her ne kadar mahkemece, "alacaklı tarafın makbuzlar üzerinde sonradan tahrifat yapıldığını ileri sürdüğü, bu iddianın incelenebilmesi için makbuz asıllarının sunulmadığı" gerekçeleri ile borcun itfa edildiği itirazının ispat edilemediği kabul edilmiş ise de; alacaklının belgenin hangi ödeme karşılığı verildiğine ilişkin açıklamaların, ödeme belgelerine sonradan eklendiği iddiası dışında, ödeme belgelerinde yazılı diğer kısımlara bir itirazı olmadığından, dayanak bonolara atıf yapan açıklamaların belgelere sonradan eklendiği iddiasını ispat külfetinin alacaklıda olduğu kabul edilmelirdir.
O halde mahkemece, borçlunun iddiasını dayandırdığı belgelenin İİK"nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerden olduğu, alacaklının dayanak bonolara atıf yapan açıklamaların bu ödeme belgelerine sonradan eklendiği savını ispat edemediği göz önünde bulundurularak, ödemeye dayalı itfa itirazının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.