Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2163
Karar No: 2022/1540
Karar Tarihi: 20.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2163 Esas 2022/1540 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2163 E.  ,  2022/1540 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2163
    Karar No : 2022/1540

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 08/03/2021 tarih ve E:2017/996, K:2021/533 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, bu karar nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 08/03/2021 tarih ve E:2017/996, K:2021/533 sayılı kararıyla;
    Davacının, bu dava dosyası ile Dairelerinin E:2017/11744 esasında kayıtlı bulunan dava dosyasının birleştirilmesi talebi ile davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmeler yapılarak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda, ...Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Daireleri kararının verildiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediği,
    ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, örgüt evlerinden sorumlu ablalık yaptığına, örgüte himmet verdiğine, örgüt adına faaliyette bulunduğuna ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde sonucuna varıldığı,
    Hakim-savcı adaylığı sınavlarına örgüte ait çalışma evinde hazırlanma hususu yönünden, davacının örgütün yargı erkine kendisine iltisak ve irtibatlı kişileri yerleştirebilmek amacıyla oluşturduğu hakim-savcılık sınavına hazırlık evlerinde anılan sınavlara hazırlanmış olmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatı ortaya koyan bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği,
    Öte yandan davacı tarafından, davalı idarece savunma dilekçesinin yasal cevap verme süresinden sonra verildiğinden bahisle davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin ileri sürüldüğü, ancak verilen ek süre içerisinde davalı idarece savunma dilekçesinin sunulduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde hakimlik savcılık mesleğinden çıkarıldığı, 18 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi sebebiyle uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, OHAL süresiyle sınırlı olarak alınabilecek bir tedbir olan meslekten çıkarma işleminin dayanağı olan KHK geçerliliğini kaybettiğinden dava konusu işlemin iptali gerektiği, Anayasa'nın 140/3. maddesine göre, hakim ve savcıların meslekten çıkarılmaları sonucunu doğuracak iş ve eylemlerin 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu kapsamında yapılması gerektiği, bu Anayasal hükmün bir olağanüstü hal KHK'sı ile bertaraf edilmesinin ve 2802 sayılı Kanun'un işlevsiz hale getirilmesinin hukuken mümkün olmadığı, hakim ve savcılara tanınan usuli güvence olan savunma hakkının ihlal edildiği, savunma hakkı dahi verilmediği, ceza yargılaması sonucunda verilen mahkumiyet kararının Yargıtay aşamasında olduğu, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmadığı buna rağmen temyize konu kararda bu husus belirtilmek suretiyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği, dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgelerin tarafına tebliğ edilmediği, etkili beyanda bulunma imkanının sunulmadığı, davanın açılma tarihinden itibaren dört yıldan fazla süre geçtikten sonra karar verilmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği, idari işlemlerin tesis edildiği an ve şartlardaki duruma göre değerlendirileceği, meslekten çıkarıldıktan çok sonra tespit edilip dosyaya sunulan bilgilerin dayanak alındığı, Bylock isimli programı kullandığına ilişkin adli veya idari merciler tarafından alınmış teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bilirkişi raporu bulunmadığı gibi bu programı kullandığına ilişkin olarak tespit edilen bir mesajın dahi bulunmadığı, tanık beyanlarının tamamının hukuka aykırı şekilde elde edildiği, tanıkların soruşturma ve kovuşturma geçiren ve haklarındaki soruşturma ve kovuşturmadan kurtulmak için etkin pişmanlıktan faydalanan şüpheli ve sanıklar olduğu, dava konusu işlem ve temyize konu karar ile suç ve cezaların geriye yürümezliği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, masumiyet karinesinden yararlanma hakkının, adil yargılanma hakkının, aile hayatına, özel hayata şeref ve itibara saygı hakkının, ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, gerekçeli karar hakkının, savunma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 08/03/2021 tarih ve E:2017/996, K:2021/533 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 20/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi