12. Ceza Dairesi 2018/1416 E. , 2019/1506 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasıyla TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanununun 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Amasya (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.03.2013 tarihli ve 2012/474 esas, 2013/183 sayılı kararının 16.04.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 14.08.2014 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği ve Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 24.03.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Amasya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.07.2015 tarihli ve 2015/202 esas, 2015/378 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, bu ilkelere uyulmadan yapılan işlemin önceki hükmün açıklanmasından ibaret olduğundan bahisle “delillerin tartışılması yoluna gidilmeden bu yargılamada yalnızca kesinleşmiş karar sonucu yapılan ihbar üzerine sanığın önceki mahkumiyet hükmünü açıklamakla yetinilmiştir” şeklindeki gerekçe ile hükümde delillerin tartışılmasına ve gerekçeye yer verilmemesi,
Kabule göre de;
1-Olay anında alkollü olmayan sanığın aşırı hızlı araç kullanarak veya kasıtlı olarak kural hataları yaparak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair delillerin bulunmadığı, sırf ehliyetsiz araç kullanılmasının atılı suçu oluşturmayacağının gözetilmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.