17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7786 Karar No: 2019/2466 Karar Tarihi: 05.03.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7786 Esas 2019/2466 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında kasko sigorta sözleşmesi bulunmaktadır. Sigortalı araç, müvekkilinin sevk ve idaresindeyken kaza yapmıştır. Davacı, sigorta şirketinden tazminat talep etmiş ancak reddedilmiştir. Bunun üzerine davacı, davalıya karşı tazminat davası açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve 6.700 TL tazminatın avans faizi ile birlikte tahsiline hükmetmiştir. Ancak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1 maddesi, davalı şirket ile davacı arasındaki ilişkinin tüketici işlemleri kapsamında olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, Tüketici Mahkemesi, bu davanın görevli mahkemesidir. Kanunun 73. maddesi de, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğunu belirtmektedir.
17. Hukuk Dairesi 2016/7786 E. , 2019/2466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 22/09/2012 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeyken kazaya karıştığını, müvekkili hakkında ceza davası açıldığını, sigorta tazminatının ödenmediğini, kazanın alkolün etkisi ile meydana gelmediğini ileri sürerek 6.739,10 TL"nin başvurunun reddeddildiği 13/12/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 6.700,00 TL"nin 13/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır.Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olup dava tarihi 11/06/2014"tür. Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2-)Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.