6. Ceza Dairesi 2017/1101 E. , 2017/948 K.
"İçtihat Metni"
Yağma ve ırza tasaddi suçundan sanık ..."nın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 499/1-2, 59 ve 416/2, 59 maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay ve 2 yıl 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair AKHİSAR Ağır Ceza Mahkemesinin 10.07.2013 tarihli ve 2003/139 – 171 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 18.02.2004 tarihli ve 2003/8722 Esas 2014/1451 sayılı kararı ile onanması üzerine infaz aşamasına geçilmesini müteakip 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, dosya üzerinden yapılan uyarlama yargılaması sırasında ırza tasaddi suçu yönünden 765 sayılı kanun hükümleri uyarınca verilen hükmün 5237 sayılı Yasa hükümlerine göre lehe olduğu anlaşıldığından aynen infazına, yağma suçundan lehe bulunan 5237 sayılı yasanın 149/1-h, 150/2 ve 62. maddeleri uyarınca 5 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 15.06.2005 tarihli ve (2003/139 esas-2003/171 karar) 2005/287 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 05.01.2017 gün ve 94660652-105-45-7961-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.01.2017 gün ve KYB/2017/3887 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 02/02/2017 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi,
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
1-5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesindeki "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir." şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162-173 sayılı kararının nazaran, lehe kanunun tespit edilip, uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, delil toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa ya da cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması imkanı sonraki kanun ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde,
2-Hükümlüler ... ve ... ..., haklarında homoseksüel oldukları gibi sözler sarf ettiği gerekçesiyle olay günü çağırarak buluştukları mağdur ... ... aracı ile birlikte giderlerken yanlarında bulunan bıçakları
çekerek mağduru tenha bir yere götürdükleri, iple aracın tamponuna bağladıktan sonra şifresini öğrendikleri kredi kartı ile bankamatikten parasını çektikleri, yüzük, telefon gibi eşyalarını aldıkları olayda; hükümlü ..."nın eyleminin 765 sayılı TCY.nın 499/1.(2. cümle) maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 149/1-a,c,h, 62, 53 ve 109/2-3,a,b 53. maddelerinden 5237 sayılı TCK’nın Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddeleri ışığında lehe olan yasanın değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Usul ve Yasaya aykırı olduğundan,
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2005 gün, 2003/139 Esas ve 2003/171 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, yerel Mahkemece kanun yararına bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmesine, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.