Esas No: 2021/578
Karar No: 2022/1537
Karar Tarihi: 20.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/578 Esas 2022/1537 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/578 E. , 2022/1537 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/578
Karar No : 2022/1537
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 tarih ve E:2017/5918, K:2020/4576 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 tarih ve E:2017/5918, K:2020/4576 sayılı kararıyla;
Davacının Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi; davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmeler yapılarak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda, Yargıtay ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Daireleri kararının verildiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt mensubu olduğuna, örgütün sohbet gruplarında yer aldığına, örgüt mensuplarının kontenjanından Danıştay üyesi seçildiğine ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının örgütün iletişim metotlarından olan “ankesörlü/sabit hatlardan aranma” gizli iletişim sistemine dahil olduğuna dair tespit ile davacının FETÖ/PDY terör örgütü liderinin bir dönem kaldığı İstanbul Çamlıca Fem Dershanesi ziyaretinin de dahil olduğu örgüt mensubu Danıştay üyeleri için düzenlenen örgütün propaganda toplantılarına katıldığına dair tespitin, yukarıda belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı KHK) 3/1. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, OHAL ilanına ve OHAL KHK'larının çıkarılmasına neden olan süreç ve faaliyetler ile arasında somut bir belirleme, delillendirme yapılmadığı, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, meslekten ihracı öncesinde kullandırılmayan savunma hakkının sunduğu bilgi ve belgelerin dikkate alınmaması ve sadece davalı idarenin beyanları neticesinde karar verilmesi sebebiyle Dairece de kullandırılmadığı, yargılamanın makul sürede sonlandırılmadığı, açıkça suç işlememiş ya da insan hakkı ihlaline sebep olmamış kişilerin başta savunma hakkı olmak üzere adil yargılanma hakkının tanıdığı hiçbir imkan tanınmadan meslekten çıkarılabilmelerinin mümkün olmadığı, idari işlemden çok sonra ihracı haklı kılmaya yönelik olarak hakkında, usule aykırı olarak başlatılan soruşturma dosyasına giren iddialar ve davalı idare tarafından sunulan bilgi, belge ve beyanların Dairece hiçbir araştırma yapılmaksızın peşinen doğruluğu ispatlanmış deliller olarak kabul edildiği, bağımsız ve tarafsız bir yargılama sürecinin yürütülmediği, dosyadaki tanık beyanlarının hiçbir somut veri ile desteklenmeyen ve desteklenmesi mümkün olmayan doğruluğu tespit edilmemiş akla yatkınlıktan uzak düşünce ve kanaatler olduğu, bu yönüyle anılan beyanların hükme esas alınamayacağı, ortak baz hareketliliği iddiasının her türlü şüpheden uzaklık koşulunu taşımayan bir iddia olduğu, ankesör/sabit hattan aranma iddiasının gerçek dışı olduğu, örgütün propaganda toplantılarına katılma iddiası ile ilgili hiçbir delil gösterilmediği bu iddianın da diğer gerekçelerde olduğu gibi soyut nitelikte olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 21/10/2020 tarih ve E:2017/5918, K:2020/4576 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 20/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.