Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/3065
Karar No: 2022/2710
Karar Tarihi: 20.04.2022

Danıştay 4. Daire 2019/3065 Esas 2022/2710 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/3065 E.  ,  2022/2710 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/3065
    Karar No : 2022/2710

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, 667 sayılı KHK ile kapatılan ... Eğitim Yayın ve Ticaret Anonim Şirketi'nin 2015/11 dönemine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile gecikme faizi borcunun tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; asıl borçlu şirketin 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatıldığı, şirket hakkında "İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu" tarafından … tarih ve … sayılı Görüş ve Öneri Raporu'nun düzenlendiği, söz konusu raporda şirket varlıklarının (nakit, alacak ve haklar, taşınır ve taşınmazlar) toplam miktarının 96.110.745,69 TL, borç ve yükümlülüklerinin toplam miktarının ise 11.008.817,76 TL olduğu, mal varlığının borç ve yükümlülüklerini karşılayabilecek düzeyde bulunduğu, Bakanlığın talimatıyla mal varlığı üzerindeki blokelerin kalkmasından sonra borçların ödenmeye başlanacağı dikkate alındığında, vergi borçlarının, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 5. fıkrası uyarınca şirket mal varlığından tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, davacının takip edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; olayda, her ne kadar komisyon tarafından düzenlenen görüş ve öneri Raporunda, … Eğitim Yayın ve Ticaret Anonim Şirketi'nin (nakit, alacak ve haklar, taşınır ve taşınmazlar) toplam miktarının 96.110.745,69 TL, borç ve yükümlülüklerinin toplam miktarının ise 11.008.817,76 TL olduğu görülmekte ise de, Raporun "4.7.1. Kamu Kurumlarına Ödenmesi Gereken Borçlar ve Bu Borçlara İlişkin Değerlendirmeler" ve "Sonuç" bölümlerinde, davalı … Vergi Dairesi tarafından bildirilen vergi borçlarının ödenmesi gereken borçlar içerisine dahil edilmediği anlaşıldığından uyuşmazlık konusu borçların şirket mal varlığından tahsil imkanının varlığından bahsedilmesine olanak bulunmadığı, asıl borçlu ... Eğitim Yayın ve Ticaret Anonim Şirketi'nin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılıp ticaret sicilinden kaydının silinmesi sebebiyle vergi inceleme raporlarına istinaden yapılan cezalı tarhiyatların doğrudan temsilci adına gerçekleştirilmesi ve ihbarnamelerin davacının ikametgah adresinde kızına tebliğini müteakip dava açılmayarak kesinleşen alacak için davacı adına ödeme emri ile takibe geçilmesi yerinde olmakla birlikte 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca davacının vergisel ödevleri yerine getirip getirmediğinin değerlendirilmesi suretiyle sorumluluğunun tespit edilmesi gerektiği, dava dosyasında mevcut bilgiler ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi çıktılarından davacının, asıl borçlu şirkette 09/01/2014 tarihinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, 28/05/2015 tarihinde şirket yönetim kurulu başkanlığına getirildiği ve 2016 yılı içerisinde de bu göreve devam ettiği, uyuşmazlık konusu borcun ise 2015/11. döneme ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve gecikme faizine ilişkin olduğu, asıl borçlu şirket hakkında 2016 yılı için düzenlenen …. tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda, şirketin, 2011/Ağustos-2012/Temmuz özel hesap dönemine ilişkin kanuni defter ve belgeleri üzerinde yapılan sınırlı vergi incelemesi sonucunda katma değer vergisi açısından … tarih ve …. sayılı raporun tanzim edildiği, yine 2012/Ağustos-2013/Temmuz dönemi hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu … tarih ve … sayılı raporun düzenlendiği, bahsi geçen raporlarda yer alan hususların şirketin izleyen dönem KDV beyanlarının düzeltilmesi sonucu uyuşmazlık dönemi için cezalı tarhiyata gidildiği, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda, bazı işlemler için eksik fatura düzenlendiği, bu işlemler nedeniyle yapılan tahsilatların 331-Ortaklar Borçlar Hesabı aracılığıyla işletmenin cari harcamalarında kullanıldığı tespitlerine dayanılarak kayıt dışı hasılat tutarının 2011/Temmuz dönemi matrahına eklenmesi suretiyle yeniden oluşturulan katma değer vergisi tablosuna istinaden devreden katma değer vergisinin azaltıldığı, 06/09/2016 tarih ve 2016-A-1799/10 sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda da aynı hususların tespine dayanılarak kayıt dışı hasılat tutarının 2012/Temmuz dönemi matrahına ilavesi ile devreden katma değer vergisi tutarının azaltıldığı ve beyannamelerin yeniden tanzimi neticesinde 2015-2016 yıllarının muhtelif dönemlerinde ödenecek vergilerin çıktığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde kanuni temsilcilerin şirket borçlarından sorumlu tutulabilmeleri vergi ödevlerinin yerine getirilmemesine bağlandığından ve yukarıda bahsi geçen inceleme raporlarında matrah farkının kayıt dışı hasılattan oluştuğunun anlaşılması karşısında, 2011 ve 2012 yıllarında vergisel ödevleri yerine getirmeyen kanuni temsilcilerin vergi alacağından sorumlu tutulması gerekirken katma değer vergisi beyannamelerinin yeniden düzenlenmesi sonucunda çıkan farkın davacının temsilcilik yaptığı döneme isabet etmesi nedeniyle davacının önce ihbarname, sonrasında ödeme emri ile takip edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığı, asıl borçlu şirket nezdinde takip işlemlerinin yapıldığı ve menkul ve gayrimenkul mallarına haciz tatbik edildiği, ancak asıl borçlunun ve mevcut mal varlığının Hazineye devredilmesi üzerine hacizlerin ortadan kalktığı, davacı adına 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesi ile 5520 sayılı Kanun'un 17/9. maddesi uyarınca ihbarname düzenlendiği, Uygulama İç Genelgesi uyarınca yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, vergi inceleme raporunun tarafına tebliğ edilmediği, ödeme emri ve tebliğ zarfında yazılması gereken kanuni unsurların yazılmadığı, öncelikle asıl borçlu adına ödeme emri düzenlenmesi gerektiği, vergi tarhiyatının ve vergi ziyaı cezasının ancak mükellef adına yapılabileceği, doğrudan kanuni temsilci adına ihbarname düzenlenemeyeceği, asıl borçlu şirketin vergi borçlarını karşılayacak miktarda yeterli mal varlığının bulunduğu, işletilen usulün 670 sayılı KHK'nın 5. maddesine aykırı olduğu, vergi alacağının muhatabının TMSF ve şirketin Hazineye devredilen mal varlığı olduğu, dava konusu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi